bükülmüĢtü ve güneĢten ya da çürümekten siyahlaĢmıĢ çıplak eli donmuĢ ve pençe gibi
parmakları yukarı bakıyordu.
"Bekle," dedi Franklin. Bay Des Voeux'nun bu iĢi yapması halinde partideki ikinci
yetkili kiĢinin vereceği raporu ancak saatler sonra alabileceğini hatırladı. Zaten bu küstah
cerrah da yanına iki Eskimo'yu alarak ortadan kaybolmuĢtu. "Bay Des Voeux," dedi
Franklin. "Teğmen Gore'a yapılacak ilk iĢlemleri gördükten sonra rapor vermek üzere
odama gelin."
"Emredersiniz, komutanım," dedi ÇavuĢ yorgun bir sesle.
"Bu arada, son anlarında kim Teğmen Gore'la beraberdi?"
"Hepimiz yanındaydık, komutanım," dedi Des Voeux. "Ama Denizci Best son iki gün
boyunca Kral William topraklarında ve onun yakınlarındayken hep onunlaydı. Charlie,
Teğmen Gore'un yaptığı her Ģeyi gördü.
"Çok güzel," dedi Sör John. "Görevinize dönün, Bay Des Voeux. Az sonra
raporunuzu dinleyeceğim. Best, sen benimle ve Üsteğmen Fitzjames'le beraber gel."
"Emredersiniz, komutanım," dedi denizci. Düğümleri çözmeye gücü olmadığı için
deri kızak kayıĢını kesiyordu. Kolunu kaldırıp selam verecek gücü yoktu.
Charles Best ayakta durarak karĢısında oturan Sör John Franklin, Üsteğmen
Fitzjames ve YüzbaĢı Crozier'a rapor vermeye baĢladı. Aydınlatma sistemi, hiç batmayan
güneĢin ıĢınlarını tüm odaya yayıyordu. Terör'ün kaptanı Crozier, baĢka bir nedenden dolayı Erebus'a gelmiĢ, onun geliĢinden birkaç dakika önce de kızak takımı gelmiĢti. Sör
John'un yardımcısı ve sekreteri Edmund Hoar subayların arkasında oturmuĢ, not alıyordu.
Best, doğal olarak ayaktaydı. Ama Crozier bu yorgunluktan tükenmiĢ adama biraz brendi
vermeyi önerdi. Sör John ifadesiyle bunu pek onaylamadığını belli etse de Üsteğmen
Fitzjames'in özel stokundan bir ĢiĢe çıkarmasına ses çıkarmadı. Brendi, Best'i biraz
canlandırdı.
Sallanarak güçlükle ayakta duran Best raporunu verirken, üç subay zaman zaman
sorularla adamı yönlendiriyorlardı. Kızak takımının Kral William topraklarına doğru yaptığı
zorlu yolculuğun anlatılması biraz fazla zaman alınca Sör John BeĢtin sözünü kesip ondan
son iki gün gerçekleĢen olayları anlatmasını söyledi.
"Emredersiniz, komutanım. Kamp yerinde yıldırımların ilk kez düĢtüğü ve fırtınanın
çıktığı gün karda ayak izlerini bulmuĢtuk. Bir iki saat uyumaya çalıĢtık ama pek
uyuyamadık; sonra Teğmen Gore ve ben yanımıza biraz yiyecek alıp güneye doğru yola
çıktık. Bay Des Voeux kızağı, çadırdan geri kalanları ve vücudu donan zavallı Hartneü'i
yanına aldı. VedalaĢtık, Teğmen ve ben güneye, Bay Des Voeux ve yanındakiler de buz
tutmuĢ denize doğru ilerlediler.
"Silahlı mıydınız?" diye sordu Sör John.
"Evet, komutanım," dedi Best. "Teğmen Gore'un bir tabancası vardı. Ġki tüfekten biri
bendeydi. Bay Des Voeux diğer tüfeği aldı. Pilkington'un ise saçma tüfeği vardı,"
"Teğmen Gore'un takımı neden ikiye böldüğünü anlat," diye emretti Sör John.