ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarından CFR'ın başkanı Richard N. Haass'ın Trump'a ayar verdiği, Amerikan sermayesinin çıkarları için yapılan müdahaleleri anmadan iklim değişikliğiyle, terörle, salgın hastalıklarla mücadele, mültecilerin durumlarını iyileştirme gibi kimsenin karşı çıkamayacağı sebepler sunarak ABD'nin küresel liderlik iddiasına devam etmesi gerektiğini savunuyor. ABD'nin temelinde olduğu sorunları işaret ederek ABD'nin küresel olarak etkin kalması gerektiğini ileri süren makale şu şekilde:
Avrupa'da Otuz Yıl Savaşları'nı bitiren 1648'deki Vestfalya Barışı'ndan bu yana, yaklaşık dört yüz yıldır, egemenlik kavramı (ülkelerin bağımsız olarak var olma ve karar alma hakkı) uluslararası düzenin çekirdeğini oluşturmuştur. Bununla beraber, açıkça doğru olan sebepler nedeniyle, içinde bulunduğumuz da dahil olmak üzere her yüzyılda sınırların zorla ihlal edildiği bir dünya, bir istikrarsızlık ve çatışma dünyasıdır.
Ancak, küreselleşen bir dünyada, yalnızca egemenliğe saygı üzerine kurulu küresel bir yönetim sistemi (buna Dünya Düzeni 1.0 diyelim) giderek yetersiz kalmıştır. Artık çok az şey yerel kalıyor. Turistler, teröristler ve mültecilerden e-postalara, hastalıklara, dolara ve sera gazlarına kadar hemen hemen herkes ve her şey her yere ulaşabiliyor. Bunu sonucu olarak, bir
ülkede olanlar artık sadece o ülkenin meselesi olamaz. Günümüzün gerçekleri,
egemen devletlerin sadece haklarının değil, başkalarına karşı yükümlüklerin de olduğu düşüncesine dayalı "egemenlik yükümlülüğü" temelinde güncellenmiş bir yönetim sistemini (Dünya Düzeni 2.0) gerekli kılıyor.
Yeni bir uluslararası düzen, üzerinde anlaşılmış bir devlet tanımından başlayarak, bir genişletilmiş kurallar bütününe ve düzenlemelere ihtiyaç duyacaktır. Mevcut hükümetler, devlet tanımı üzerine önerileri ancak bir tarihsel gerekçenin, zorlayıcı bir mantıklı nedenin ve halk desteğinin bulunduğu durumlarda ve teklif edilen tanımın yaşayabilir olduğu durumlarda değerlendirmeyi kabul ederler.
Dünya Düzeni 2.0, terörün uygulanması veya herhangi bir şekilde teröre destek verilmesi üzerine yasakları da içermelidir. Daha tartışmalı olarak, kitle imha silahlarının yaygınlaşmasını veya kullanılmasını yasaklayan güçlendirilmiş normlar içermelidir. Şu anki durumda, dünya, nükleer silahlanmayı, ülkelerin ilgili teknoloji ve malzemeye erişimini kısıtlayarak engelleme konusunda görüş birliğine yatkınken, herhangi bir ülkede nükleer silahlanma çalışmaları başladığında bu görüş birliği sıklıkla bozulmaktadır. Bu durum, resmi bir anlaşmaya varılacağından değil ancak, sert yaptırımların uygulanmasına veya askeri müdahale seçeneğine dikkat çekeceğinden, ikili ve çok taraflı toplantılarda bir tartışma konusu olmalıdır.
Yeni bir uluslararası düzenin bir diğer önemli unsuru, iklim değişikliği konusundaki işbirliğidir. Bu mesele, küreselleşmenin en belirgin hali olabilir, çünkü tüm ülkeler sorundaki payından bağımsız olarak iklim değişikliğinin etkilerine maruz kalmaktadırlar. Hükümetlerin, karbon emisyonlarını sınırlama
2
Dünya Düzenİ 2.0
Richard N. Haass / Council on Foreign Relations / 24.01.2017