ABD'nin Yeni Dışişleri Bakanını
Bekleyen Zorluklar
Tercüme Odası Ocak 2017 11
Dışişleri bakanı olarak onaylandığını varsayarsak, Rex Tillerson görevine başlar başlamaz olağanüstü derecede bir dizi zorluklarla yüz yüze kalacak. Bunların bazıları, dünyanın olağan dışı düzensiz mevcut koşullarından, bazıları ise yeni Amerikan başkanının niyetlerine ilişkin olağan dışı şekilde büyük belirsizlikten kaynaklanıyor. Tarihin bu noktasında herhangi bir Amerikan dışişleri bakanının kucağında bulacağı zorluklar arasında ABD'nin halihazırda müdahil olduğu yarım düzine büyük ve küçük savaş, Çin ve Rusya başta olmak üzere diğer büyük güçlerle olan rekabet, Kuzey Kore ve İran gibi düşman bölgesel güçlerden kaynaklanan tehditler ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlar var.
Tillerson, Donald Trump'ın, başkanlık kampanyasında verdiği sözlerden kaynaklanan; Meksika'nın, kuzey sınırı boyunca yapılacak bir duvar için ödeme yapmasının nasıl sağlanacağı, terörizmin yüksek seviyede olduğu ülkelerden ABD'ye seyahatin nasıl daha da sınırlandırılacağı; NAFTA'nın, iklim değişikliği konusunda imzalanan Paris Anlaşması'nın ve İran'la yapılan nükleer anlaşmanın nasıl feshedileceği veya değiştirileceği, Çin ile ticaret düzenlemelerinin nasıl revize edileceği, Avrupa ve Asya'daki müttefiklerimizin kendi savunmaları için NATO'ya daha fazla mali katkı sunmalarının nasıl sağlanacağı gibi meselelerle uğraşacak.
Seçildikten sonra Trump, İslam Devleti grubuyla mücadeleyi, büyük oranda ticaret ve göçmenler konularında yoğunlaşmış haldeki dış politika söylemlerinin merkezine koydu. Amerikan birlikleri Irak, Suriye, Libya, Afganistan, Nijerya ve Somali'de İslam Devleti ve El-Kaide ile çatışıyor. Geçtiğimiz yıl, İslam Devleti toprak ve nüfusunun yarısından fazlasını kaybetti. En büyük nüfus merkezi olan Musul, Trump'ın göreve başlamasından önce tamamen kurtarılabilir. İslam Devleti başkenti Rakka'nın Ocak ayı sonuna kadar kuşatılması ve saldırıya hazır hale getirilmesi muhtemel. Trump, İslam devleti grubunun Suriye'de kalan kalelerini silip süpürmek için Rusya'nın yardımının isteyebilir, ancak muhtemelen buna ihtiyaç duymayacak.
İslam Devleti grubu yok olmayacak, gizlenecek ve bu çatışma bölgeleri etkili bir hükümet denetimine geri dönmedikçe sonunda tekrar ortaya çıkacak. Eğer Trump yönetimi İslam Devleti grubuna karşı mücadelesinde kalıcı bir sonuç almak istiyorsa, istikrar ve yeniden yapılanma çabalarının terörle mücadele operasyonlarını tamamlaması ve nihayetinde gölgede bırakması gerekecektir. Bunlar, ulus inşası kapsamında her adıma karşı olduğunu belirten Trump'a rağmen, Tillerson ve bakanlığının öncülük etmesi gerekecek çabalardır.
Trump, İran'la karşı karşıya gelirken Rusya'yla uyum sağlamaya eğilimli görünüyor. Bu, ikisinin etkin bir şekilde müttefik olduğu Suriye'de uygulanabilir görünmüyor. Rusya, ne İran'la imzalanan nükleer anlaşmayı yürürlükten kaldırmak, ne de İran'a yönelik uluslararası yaptırımları tekrar uygulamak için işbirliği yapacak gibi görünüyor. Aynı anda, hem İran'a karşı hamle yapmak hem de bu istikrarsız bölgede Amerikan müdahalesini azaltmak mümkün olmayacak. Tercih yapılması gerekecek.
Bu makale 24.12.2016 tarihinde The RAND Corporation tarafından "Rex Tillerson's Many Challenges" başlığı ile yayınlanmıştır.