Bir Yanım Hep Yarım – Gülay Süda
Okul evden kurtulmanın adıydı onun için. Ev süpürmemenin, bulaşık
yıkamamanın, çamaşır çitilememenin adıydı. Sonraları kurduğu
dünyanın başrolünü verdiği genç adam, hayatını hiç düşünmeden
ellerine teslim edeceği ona ne yapacak olursa olsun hesap sormayacağı
tek kişi… Okulun son gününe kadar okula gitmektedir artık. Kimse
gelmese bile okulun son günleri, belki onu görürüm diye her gün
gelirdi okula. Okul günlerinde devamsızlıklarını bitirip okulun son
günlerine kadar gelmek zorunda kalırdı o.Oldu olası sonunu
düşünmezdi. Belki de sonunu düşünmeyişi anı yaşamaya kendini
adaması çekiyordu kendine onu. Lise 2. sınıfın başıydı. Başka bir
okuldan gelmişti sınıflarına. Kendine güvenen rahat tavırları, bir çift
kıvrık kirpikli bal rengi elası gözler çekmişti onu kendine. Nasıl
olduğunu o da anlamamıştı ama o bir çift bal rengi gözden ibaret
olmuştu dünyası. Sessizce uzaktan seyrederdi onu. Hakkında her şeyi
öğrenmeye çalışırdı. En yakın arkadaşını, sevdiği şeyleri, nerede
oturduğunu, takımını, en sevdiği futbolcuyu, şarkıcıyı, yemeği,
baharda nükseden astımını… O hiç fark etmezdi bunu, gölge gibi silik
bir karakterdi kız. Yanında daima aklı bir karış havada olan
arkadaşlarıyla gezerdi. Aralarında sulu şakalar yapıp kendi
kendilerine gevrek gevrek gülerlerdi. Güldü mü nasıl da yakışıklı
olurdu. Bal rengi elası gözleri kısılır yüzünde hin bir ifade yerleşirdi,
en çok güldü müydü depreşirdi aşkı. Kalbini tutardı kimse sesini
duymasın diye. Ömür boyu karşımda göz ucumda olsun da isterse hiç
farkımda olmasın diye iç geçirirdi. Sadece görmek bile yeterdi,
fazlasında gözü yoktu. Çalışkandı kız sessizdi, kimsenin işine
karışmazdı. Dostum diyebileceklerinin sayısı bir elin parmaklarını
geçmezdi. Fakir bir ailenin kızıydı. Okuyup bir meslek sahibi olsun
istiyordu annesi. Ağabeyleri bir türlü rahat bırakmazlardı. Giydiğine
karışırlar eve gidip geldiği saate karışırlar, yakın arkadaş olduğu
kişilere karışırlar… Kendini özgür hissetmezdi onların yanında.
Parasını kazanacağı bir mesleğinin olduğu ve sevdiceğinin yanı
başında olduğu bir hayali düşlerdi.
30