Temmuz temmuz | Page 30

Bir Yanım Hep Yarım – Gülay Süda Okul evden kurtulmanın adıydı onun için. Ev süpürmemenin, bulaşık yıkamamanın, çamaşır çitilememenin adıydı. Sonraları kurduğu dünyanın başrolünü verdiği genç adam, hayatını hiç düşünmeden ellerine teslim edeceği ona ne yapacak olursa olsun hesap sormayacağı tek kişi… Okulun son gününe kadar okula gitmektedir artık. Kimse gelmese bile okulun son günleri, belki onu görürüm diye her gün gelirdi okula. Okul günlerinde devamsızlıklarını bitirip okulun son günlerine kadar gelmek zorunda kalırdı o.Oldu olası sonunu düşünmezdi. Belki de sonunu düşünmeyişi anı yaşamaya kendini adaması çekiyordu kendine onu. Lise 2. sınıfın başıydı. Başka bir okuldan gelmişti sınıflarına. Kendine güvenen rahat tavırları, bir çift kıvrık kirpikli bal rengi elası gözler çekmişti onu kendine. Nasıl olduğunu o da anlamamıştı ama o bir çift bal rengi gözden ibaret olmuştu dünyası. Sessizce uzaktan seyrederdi onu. Hakkında her şeyi öğrenmeye çalışırdı. En yakın arkadaşını, sevdiği şeyleri, nerede oturduğunu, takımını, en sevdiği futbolcuyu, şarkıcıyı, yemeği, baharda nükseden astımını… O hiç fark etmezdi bunu, gölge gibi silik bir karakterdi kız. Yanında daima aklı bir karış havada olan arkadaşlarıyla gezerdi. Aralarında sulu şakalar yapıp kendi kendilerine gevrek gevrek gülerlerdi. Güldü mü nasıl da yakışıklı olurdu. Bal rengi elası gözleri kısılır yüzünde hin bir ifade yerleşirdi, en çok güldü müydü depreşirdi aşkı. Kalbini tutardı kimse sesini duymasın diye. Ömür boyu karşımda göz ucumda olsun da isterse hiç farkımda olmasın diye iç geçirirdi. Sadece görmek bile yeterdi, fazlasında gözü yoktu. Çalışkandı kız sessizdi, kimsenin işine karışmazdı. Dostum diyebileceklerinin sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Fakir bir ailenin kızıydı. Okuyup bir meslek sahibi olsun istiyordu annesi. Ağabeyleri bir türlü rahat bırakmazlardı. Giydiğine karışırlar eve gidip geldiği saate karışırlar, yakın arkadaş olduğu kişilere karışırlar… Kendini özgür hissetmezdi onların yanında. Parasını kazanacağı bir mesleğinin olduğu ve sevdiceğinin yanı başında olduğu bir hayali düşlerdi. 30