Temmuz 2019 temmuz2019 | Page 31

Kırmadan, Dökmeden, Üzmeden... Merve Diken Geçen ay Ramazan-ı Şerif güzellemelerinden bahsederken, paylaşma eyleminin muazzam çoğaltıcı etkisinden bahsetmiştik. Paylaşmanın kendine has bir muhtevası vardı ve dokunduğu her yerde mantar misali katlanarak çoğalıyordu. İnsanoğlu da doğası gereği, paylaşmaya yatkın bir varlıktır. Ancak bir takım nefsani duygularımız ve mantıksal hareketlerimizle paylaşımlarımız genelde sahip olduğumuz güzel şeyler üzerinden olur. Biraz da bu kelimeyi yanlış kavradığımızdan olsa gerek, daha çok bölüşmek manasında olan eylem, hayatımızda daha çok var olanı gösterme şeklinde yer bulur. Günümüz insanı hızla tüketir. En çok tükettiklerinin başında da zaman gelir. Zamanı da en çok sosyal medyada tüketir. Bu tüketici grup bazı duyguları en çok sosyal medya üzerinden doyuma ulaştırılır. Manasından sıyrılıp, sergilemeye doğru giden paylaşma eylemi sosyal medyada kendine bolca yer edinir. “Layk” alındıkça duyulan hazla, daha da sergilemeye dönük bir hayatın içinde birden kendini bulur insan. Hatta bazen öyle durumlar karşılaşıyoruz ki, kişi sadece paylaşım yapmak için bir eylemi gerçekleştiriyor. Fotoğrafla paylaşım sağlandıktan sonra ise, eylem ya da madde her ne ise dönüp bakılmıyor bile. Sonuç sadece tüketmek ve sergilemek. İnsanların etkileşim içinde oldukları mekanlar artık fiziksel olmaktan çıkıp sanala döndüğünden, birbirini ‘iyi bilme’ eylemi çözülmeye uğruyor. 31