Hicretin İlk Gününden Takva Üzerine Kurulan Mescid: Kuba Mescidi
Asiye Eroğlu
Kubâ Efendimizin Mekke’den Medine’ye
hicretinden sonra ilk ayak bastığı
beldedir. Rasulallah’tan önce hicret eden
muhacirler,
Resûl-i
Ekrem
daha
Medine’ye gelmeden Kubâ’da bir hurma
kurutma
yerini
mescid
haline
getirmişlerdi. Resûlullah Kubâ’ya ulaşınca
ashabın da isteği üzerine burayı
genişleterek Kubâ Mescidi’ni inşâ ettiler.
Kubâ Mescidi, İslâm’da inşâ edilen ilk
mesciddir. Hicret gibi mühim bir hâdise
esnâsında binâ edildiği için önemli bir
yere sâhiptir. Kubâ Mescidi belki de
Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve
Mescid-i Aksa’dan sonra İslam Tarihi’nin
en önemli mescidi olarak kabul edilebilir.
Kuranda
(Medîne’ye
hicretin)
ilk
gününden
takvâ
üzerine
kurulan
Mescid…”
(Tevbe, 108) şeklinde
zikredilmiştir.
Efendimiz s.a.v bir hadîs-i şerîfinde şöyle
buyurmuşlardır:
“Kim evinde güzel bir şekilde abdest alır,
sonra Kubâ Mescidi’ne gelir ve orada
namaz kılarsa onun için umre sevâbı
vardır.”
Rivayete göre Kubâ halkı, Rasulullah’tan
bir mescid yapmasını talep etmiştir. Hz.
Peygamber orada bulunanlardan birinin
devesine binmesini istemiş, önce Hz. Ebu
Bekir binmiş, deve kalkmamış, ardından
Hz. Ömer binince deve yine kalkmamış,
bu sırada Kuba’ya ulaşmış olan Hz. Ali
binince deve kalkıp yürümüş, Efendimiz
Hz. Ali’ye devenin yularını serbest
bırakmasını söylemiş ve mescidin onun
etrafında dolaştığı arsaya yapılmasını
istemiştir.
19