MEDENİ ŞEKER || HAYATPEREST SİVRİSİNEK ||
Bir zamanlar içinde mısır yağı bulunan bir teneke, sefil ve virane olmuş bir şekilde çalılıkların ve otların arasında, loş ve tenhada... Bu duruma nerden düştü, nasıl bir vurdumduymazlık onu buraya getirdi? Hakikati elbet teneke dile gelirse bileceğiz fakat asıl mühim olan bu değil. Pastan eski ışıltılı görünümünden eser kalmamış tenekemizin içinde minik Hayatperest Sivrisinek yaşamakta. Ne işi var orda diye düşünmeyin zira o henüz larva yani bizim bebekliğimiz gibi. Annesi onu şartlar uygun değil diye doğması gereken zamanı aşarak bekletmişti. Böylesi yetenek onlara mahsusken yapabilirler. Bu bekletme meşhur tenekemizi görünceye kadar devam eder. Havaların alttan alttan yakmaya başladığı bir günde, korku ve telaş giydirdiği vızıltısıyla küçük bebeciklerini tenekede biriken suya bırakmıştı.
Zaman, Hayatperest Sivrisinek ' in diğer kardeşlerine yaşama imkanını tanımadı. Tek başına tenekenin dingin musikisinde bekledi, bekledi, bekledi... Ve işte yükseliş vakti... Neredeyse hep hareketsiz olan suyun yüzeyine ilk adımlarını attı. İlk gördüğü kapkara dört köşe. Köşelerin bittiği yerde mavi serinlik... İlk kanat çırpışı ve garip dünya... Doğanın keskin ferah kokusunu bedeninin her zerresinde hissetti. Böyle atladı kendisine verilen rolü oynamak için sahneye. Kendisinden daha çok kan emen insanların arasında uğuldadı, uğuldadı.
Sabahların canlısı değildi. O sebepten gündüzleri tenekesine yakın kuru bir çalıdaki delikte beklerdi. Işte, birazdan semanın en gözdesi doğacak. Merakından sabah güneşin yükselişini kaçırmadan izledi. Tenekesinden ne zaman çıktı? En son hangi tehlikeli oyunu oynadı? Böylesi sorular, koca güneşin yükselişiyle biterdi. Sonra doğanın orkestrası başladı: ağustos böceğinin naraları, serçelerin ninni misali itiş kakışları, annelerini arayan kuzuların nidaları, rüzgarın öpmesiyle çıkan hışırtı konseri, lavanta önderliğinde gül, papatya, yasemin ve daha nice çiçeklerin kokusu. Enfes bir tablo. Sivrisinek işte bu tabloya hayrandı. Doğanın diğer fertleri gibi. Parlak güneş kızıla bürünüp te tepelerin ardına yaslanınca Hayatperest Sivrisinek acıkan karnının rehberliğinde deliğinden çıktı. Diğer sivrisineklerin peşine takıldı. Bòylesi daha kolaydı. Kim uğraşacak av aramaya? Sürü elbet bir yerde ganimet bulur. Öyle de oldu. Akşam olmasına rağmen evlerden uzakta top oynayan çocukkarın arasına daldılar. Her bir top sesi yüzlerce ısırığı bastırıyordu. Canları yansa da umurlarında olmadan topa devam etti çocuklar. Sivrisinek tayfası saldırıları hızlandırınca oyun bitti. Etraf serin bir tenhalığa gömülünce Hayatperest Sivrisinek kendisine benzeyen fakat biraz farklı olan bir sivrisineğe odaklandı. Tek o değildi. Bir hengame başladı dişi sineğin üstünde. Hangisi maksadına ulaştı? Bilinmez.
TELMİH | 69 | SAYI: 1 YIL: 1