Brecht dönem itibariyle edebiyatta empresyonist ve natüralistlerin etkisi altında kalmış ve bu dönemin özellikleri çerçevesinde eserlerini kaleme almıştır. ilk eserlerini yazarken daha çok liselerde, fabrikalarda, sokaklarda insanların sorunlarıyla ilgili konuları ele alıp bu konuları halkın anlayacağı bir üslupla ve soyut bir dille eleştirmeye başlamıştır. İşlediği konular insanın değil insanlığın problemidir. Daha sonraları politik konulara eserlerinde yer veren Brecht dönemin ileri gelenleri ve Nasyonal Sosyalistler tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Bu tepkilere rağmen gittikçe sertleşen üslubu ve eleştirileriyle sürgüne maruz kalmıştır. Toplumun bilinçlenmesiyle başlayan eğitim seferberliği epik tiyatroya önemli bir görünüm kazandırmıştır. Epik tiyatroyu Aristocu tiyatro anlayışından ayıran önemli nokta sahnelenirken izleyicilerin iyi bir gözlem bilincine sahip olmalarıdır.
Brecht epik tiyatroyla sahneyi görsel bir eğitim alanı olarak düşünür. Tecrübelerini ve yaşam hikâyesini oyunlarının yüzüyle topluma sunmuştur. Çünkü onun oyunları toplumun kendini görebildiği kirlenmemiş ve değiştirilmemiş bir aynadır. Tiyatro tarihi içerisinde epik tiyatronun yanına adını yazdırmıştır. Brecht ve epik tiyatro aynılıkla anılmıştır.
Oysa Aristocu tiyatroda gözlem ikinci plandadır. Brecht’ in ahlak eğitimi vermek gibi bir gayesi yoktur. Gelenekselci anlayışın tabularını yıkarak ezberci görünümden tiyatroyu uzaklaştırmak ister. Tiyatro ile insanın değişebileceğini ve çevresini değiştirebileceğine inanır. Brecht’ in en önemli amaçlarından biri de insanın bu tiyatro oyunlarıyla dünyaya bakış açısını dar bir perspektiften kurtarıp eleştirel bir hale gelmesini istemesidir. Çünkü dar gözlerle bakan insanların tek taraflı düşünce yapısına sahip olduğunu görür. Oysaki tiyatro geniş bir bakış eksenidir. Eserlerine de bu hassasiyetle yaklaşmıştır.
TELMİH | 57 | SAYI: 1 YIL: 1