Telmih Dergisi 1. Sayı Şiir, Hikaye, Makale, Fotoğraf | Page 43

Bağlı olduğu ekol yönünde işler yaparak, kimi zaman muhalif bir söylem kimi zaman ise eksik olanı tamamlamak için sahneye çıkan işler, aynı zamanda tiyatroların farklı anlayışlarından doğan çatışmalarla dünyanın nasıl daha yaşanılabilir bir yer haline geleceği konusunda insanlığın yoluna ışık tutmaya çalışmıştır. Ritmik sanatlar içinde yer alan tiyatro, kendi içinde pek çok sanat dalını da barındırmasından dolayı, yoğun bir hazırlık sürecini gerektirmekte ve izleyicinin karşısına çıkan birkaç saatlik oyun, aslında arkasında birkaç aylık yorucu bir mesainin yüküyle sahnede yerini almaktadır. Zorlu yaratım süreçleri ve farklı uzmanlık alanlarından insanların çok yorucu çalışmaları sonrasında ancak izleyebildiğimiz tiyatro oyunlarının devam edebilmesi ise ancak halkın ilgisiyle sağlanabilecek bir durumdur. Peki, insanları bu sanat dalına böylesine bağlayan şey nedir? Hayatınızın her anında sanata dair bir iz taşıyabilmek ve hayallerinizin biçime dönüşmesi dileğiyle. Yapmak isteyip de yapamadıklarımızı yapma imkânı vermesi mi? Olmak isteyip de olamadıklarımızı oldurması mı? Günlük yaşamda her sözümüz değil de bazı sözlerimiz dinleniyorken, tiyatro sahnesinde aldığımız nefesin bile dikkatle dinlenmesi mi? Yoksa basit bir izlenme arzusu mu? Cevap belki hepsi belki de hiçbiri, ama gerçek şu ki, tiyatrolar; oyuncusundan ışıkçısına, yönetmeninden kostümcüsüne tarihin her döneminde tüm unsurlarıyla var olmuş ve ilgi görmüştür TELMİH | 41 | SAYI:1 YIL:1