Telmih Dergisi 1. Sayı Şiir, Hikaye, Makale, Fotoğraf | Page 27
bileceğimiz; “Türk Edebiyatı Vakfı…”Vakıf insanları bir araya getirecekti! Bir, ‘aydınlar okuluna…’
dönüşecekti! Ve bu Vakfın bünyesinde çıkartılan;
“Türk Edebiyatı Dergi-si…” Cumhuriyet Tarihimizin en istikrar O dergide kimler yazmadı ki? Dönemin bütün usta kalemleri… Ne kadar bereketli bir
sofraydı! Günümüzde, böyle bir edebi sofraya o
kadar çok ihtiyacımız var ki! Ve birlikteliğe! Ve
sağduyuya! Ahmet Kabaklı Hoca,Başta, 5 Ciltlik
Türk Edebiyatı Tarihi olmak üzere, Onlarca eser
kazandırmışlar! Kendilerinden bu millete, ‘miras…’
olarak kalanda;Eserleridi! Bir ömre sığdırılan yazılarında;“EdepYahu…” demişlerdir! Böyle bir çerçeveye günümüzde o kadar çok muhtacız ki!O bir,
idealist, aksiyon insanıdır! O bir, dava adamıdır!
Şunun veya bunun değil; Milli Menfaatlerin olduğu
yerde durmuştur! Özetle şöyle derdi; “Gazetecinin
görevi insanları kendi menfaatleri doğrultusunda
yönlendirmek değil; Okuyucu ile değerleri birlikte
paylaşmak/ bütünleştirmektir. Bizler ne yapıruz
Kendimize göre, ‘çerçeveler…’ kalıplar oluşturuyoruz! Herkese/ veya her kesime dünyaya sadece,
“Benim penceremden bakınız” diyoruz! Bunun adı
nedir? Kopkoyu bir taassuptur! Ahmet Kabaklı bir,
“Harput Beyefendisidir…”Harput’u/ Elazığ’ı bütün
zenginlikleriyle, Türkiye’ye taşımışlardır! Harput,
Anadolu coğrafyasının müstesna bir,“İlim muhiti…” olarak bilinir! Kabaklı Hoca, Harput’tan beslendiği o engin kültürle; Geleceğe ufuklar açacak
bir kalem ve kelam ustasıdır! Aydınlar Ocağının
öncülüğünde, 55 Dernek ve Vakfın bir-likteliğiyle
kendilerine;“Şeyhü’l Muharririn…” unvanı verilecekti! Bir faniye nasip olabilecek, en değerli makam! Ahmet Kabaklı Hoca, “Günışığı…” köşeside;Doğduğu ve sevdiği şehir, Elazığ’ın meselelerini sürekli “Türkiye’nin Gündemine…” taşımışlar!
Değerlerini sıklıkla dile getirmişler! Harput’un
efsaneleri, O’nun kale-minde kitaplaşmıştır. Harputlu Divan Şairleri ve Zengin Musikisi,Edebi lisanıyla sürekli ifade edilmiştir!
HÜSAMEDDİN SEPTİOĞLU (NAKŞİ)
|| NE GÜZEL ||
Pişman değilim hala, seni sevmek ne güzel
Yasemen gibi açtın, kalbinde bana özel
Hazana erse mevsim, ben edemem tahammül
İstemem ki bağında, yere düşsün bir gazel
Nerves bir gülsün hala, etmemişsin tekamül
Henüz aşkın aguşu, gelme ne olur ey ecel
Kırsal bir güle döndün, göz yaşların çimende
Kurutmamış yaşları, saba vakti esen yel
Makber nasıl diyeyim, zülfün örten toprağa
Kıyamam ki çürüsün, saçınızdan bir tek tel
Gül-i rana gibisin, solmadan gül ruhsarın
hazan etmeden sana, gel bu gönülde yücel
Vala mıdır aşkınız, kalbimin köşesinde
Gel göreyim diyorsun, gözyaşlarım olmuş sel
Baharın ilk çağı gidipte gördüm onu
Cilvesinin her anı gönülde ömre bedel
TELMİH | 25 | SAYI:1 YIL:1