sanat ya da hobiye dayalı sosyal alanlara yönlenmeleri, bunları sürdürmeleri ve bir yaşam tarzı haline getirmeleri konusunda sınıf ve branş öğretmenlerinin işbirliğiyle sosyal etkinlik ve kulüp çalışmalarının yapılması,
bu çerçevede bilimsel ölçme araçlarının kullanılması
ülkemizdeki tüm eğitim kurumlarında yaygınlaştırılmalıdır. Böylece ailelerin çocuklarını sosyal etkinliklere yönlendirirken daha profesyonel yardım almaları
mümkün olacaktır.
Aktivite sayısına dikkat!
Çocukları sosyal etkinliklere yönlendirmede dikkat
edilmesi gereken son bir nokta da etkinliklerin makul sayıda olması gerektiğidir. Çocuğun seçiminin
yanına ailenin farklı beklentileri, komşu ya da arka-
30
daş çocuklarının gittiği popüler etkinlikler, akademik
başarıya katkı sağladığı için seçilen başka faaliyetler
eklendiğinde tüm bunları bir araya getirme çabaları
karmaşaya dönüşebilmektedir. Okul-ev-sosyal etkinlik dengesinin iyi kurulması gerekmektedir. Son
yıllarda okul dışındaki zamanının çoğunu bale, resim,
eskrim, dans, satranç, bilim atölyeleri, voleybol vb.
sanat, spor ve diğer alanlara dönük sosyal etkinliklerde geçiren çocukların sayısı artmaktadır. Katıldığı
sosyal etkinlik sayısı iki veya daha fazla olan çocukların sayısı azımsanmayacak derecededir. Okul-evsosyal etkinlik üçgeninde yoğun programa sahip
çocukların hem fiziksel hem de zihinsel yorgunluklarının yanı sıra dinlenme, oyun oynama, arkadaşlarıyla ve aileleriyle vakit geçirme haklarının ellerinden
alındığı göz ardı edilmemelidir. Bunlar akademik ve
sosyal başarıdan daha önemli ihtiyaçlardır. Ayrıca
birçok faaliyet arasında gidip gelen ve vakit darlığı
nedeniyle bir alanla ilgili gerekli çalışma ve pratikleri
gerçekleştiremeyen çocukların başarı göstermesinin
güç olabileceği unutulmamalıdır. Sosyal alanlardaki
başarısızlık, hayal kırıklığı ile birlikte özgüven kaybına
yol açmaktadır. Okul dışı etkinlikler ancak çocukların istek, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ve makul
sayıda olduğu sürece amacına hizmet etmektedir.
Günümüz dünyasında iş odaklı, akademik becerilere
sahip bireyler olmanın yanı sıra; çalışkan, motivasyonu yüksek, iletişimi güçlü, sosyal becerileri gelişmiş, sosyal ve toplumsal duyarlılığı sahip kişiler iyi iş
bulmanın yanında mutlu bir yaşam sürdürmektedir.
Bu nedenle aileler çocuklarının sosyal becerilerini geliştirme çabalarında haklıdır. Anne-babalar sosyal etkinliklere çocuklarını yönlendirirken ilgi, istek ve yetenekleri yanında bilimsel verilere dayalı olarak onları iyi
tanıyan öğretmen ve eğiticilerden yardım almalıdır.