Dünyanın ortak lezzetlerinden kahve bazıları için güne başlamanın ilk adımı ya da yorgunluk ve strese iyi gelen bir içecek , bazıları içinse geleneksel bir ritüel . Pişirme tekniğinden tadına , kokusundan köpüğüne yüzlerce çeşit kahve arasında ayrı bir yere sahip olan Türk kahvesi ise geleneksel bir içeceğin ötesinde 700 yıldır nesilden nesile aktarılarak günümüze ulaşan bir kültür mirası aynı zamanda .
Espresso , americano , latte , macchiato , cappuccino , mocha , filtre kahve … Dünyanın dört bir yanında bilinen ve sıkça tüketilen kahve çeşitlerinden yalnızca birkaçı . Aynı çekirdeğin farklı yöntemlerle işlenmesiyle ortaya çıkan birbirinden enfes kahve türleri günün farklı saatlerinde milyarlarca insanın masasına konuk oluyor . Bugün vazgeçilmez bir içecek olan kahvenin tarihi ise yaklaşık 1000 yıl öncesine uzanıyor .
Kahve Yemen ’ den gelir
Kahvenin ülkemize girişi ise 16 . yüzyıla tarihlendiriliyor . Türkülere de konu olduğu gibi kahve Yemen üzerinden Osmanlı İmparatorluğu ’ nun başkenti İstanbul ’ a gelmiş . Çeşitli kaynaklarda Mısır ve Hicaz ’ ın fethedilmesinin ardından kahvenin önce Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından Yemen ’ den İstanbul ’ a getirildiği ve çok beğenilen bu içeceğin kısa sürede saray çevresinde büyük ilgi gördüğü aktarılır . İlk dönemlerde kahve yüksek gelirli kesimler tarafından tüketilmiş . Daha sonraki yıllarda tüccarlar yüklü miktarlarda getirdikleri kahveyi önce İstanbul geneline ardından da Anadolu ’ ya yaymışlar . Türk kahvesi böylece imparatorluğun dört bir yanında hemen her kesimden insana ulaşarak zaman içinde millî bir içecek hâline gelmiş . Özel pişirme ve sunum yöntemleri sayesinde de adı Türk kahvesi olarak ünlenmiş .
Afrika ülkesi Etiyopya ’ nın Kaffa bölgesinde keşfedilen kahve çekirdekleri bölge halkı tarafından un hâline getirilerek uzun süre yiyecek olarak kullanılmış . Türk kahvesinin anavatanı gösterilen Yemen ’ de de kahve 13 . yüzyılda fırınlanarak ilk kez içecek şeklinde tüketilmeye başlanmış . Bölgede ticaretin artmasıyla tüccarlar aracılığıyla bu ülkelerden Kuzey Afrika , Orta Doğu , Asya ve Avrupa ’ ya kahve çekirdekleri götürülmüş .
1600 ’ lü yıllarda Venedikli tüccarların Türk kahvesini başta İtalya olmak üzere birçok Avrupa kentine götürdüğü dile getirilir . İstanbul ’ a uğrayan seyyahlar ve elçilerin lezzetinden etkilendiği Türk kahvesini gittikleri ülkelere götürdükleri ve ününün yayılmasında önemli bir rol üstlendikleri ifade edilir .
23