TED Meşale Dergisi 34. Sayı | Page 25

Orta Asya ' nın dokuma geleneğine dayanan , el tezgâhlarında üretilmiş düğümlü ve havlı halılar yüzlerce yıl önce Türk kavimlerinin batıya göçleriyle birlikte Anadolu ' nun kadim motifleriyle buluştu ve ortaya Anadolu halısı çıktı . Dünya el sanatları mirasının en
değerli örnekleri arasında gösterilen Anadolu halılarının ve kilimlerinin kendine has dokuma biçimleri ve eşsiz motifleri onları diğer örneklerden ayırdı . Bu yüzden Türk halıları bugün Londra ’ daki British Museum ’ dan Leningrad ’ daki Ermitaj Müzesi ’ ne dünyanın önde gelen müzelerinde sergileniyor ve halılarının prestiji sayesinde Türkiye , dünyanın önemli halı merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor . Özellikle bitkisel boyayla hazırlanmış yünlerden dokunmuş eski , özgün örneklerin her biri adeta sanat eseri .
Kaynaklara göre halı , Orta Asya ’ da yaşayan Türk sülale ve devletlerinde , sadece bir örtü veya süsleme malzemesi değil , taht örtüsü olarak da kullanılmaktaydı .
Türk halı sanatı , Türklerin 1071 yılında Anadolu ’ yu fethetmesiyle birlikte , gelişimini Anadolu ’ da sürdürmüştür . Anadolu-Türk halı sanatının temeli Orta Asya Türk halı sanatına dayanır . Türkler Orta Asya ’ dan Anadolu ’ ya geldiklerinde halı geleneğini de beraberlerinde getirmişlerdir . 1271- 72 yıllarında Anadolu ’ dan geçtiği bilinen Marco Polo seyahatnamesinde dünyanın en güzel halılarının Anadolu ’ da dokunduğunu belirtiyor ve bu dokuma merkezleri arasında Konya , Kayseri , Kırşehir ve Aksaray ’ ın adı geçiyor . 14 . yüzyılın başlarından itibaren Türk halı sanatına hayvan figürlerinin girdiği , ilk olarak Avrupalı ressamların tablolarından anlaşılmıştır . Hatta halılar , çoğunlukla onları resimleyen kişilerin adı ile sınıflandırılmıştır : Lotto , Holbein , Memling gibi . Tablolarında Türk halılarına sayısız örnekle yer veren İtalyan ressamların yanı sıra Türk halı motiflerinin 14 . yüzyıl İtalyan kumaşlarına da etkisi bir hayli fazladır .
Anadolu halıları 16 . ve 17 . yüzyılda altın çağına erişir . Bu dönemde iki halı grubu ortaya çıkar : Saray halıları ve Uşak halıları . Osmanlı İmparatorluğu ’ nun dünya ipek ticaretini elinde bulundurduğu 16 . yüzyılda dokunmaya başlayan halılar İzmir ’ den dünyaya sevk edilir . Bunda hem Avrupa ’ daki saray ve kiliselerde Türk halılarının tercih edilmesi hem de İstanbul camilerinde halıların kullanılması önemli bir etkendir . Uşak ’ ta Halı Pazarı denilen yere sabahtan getirilen halılar , İzmir ’ e ticaret için gelen İngilizler tarafından keşfedilerek yavaş yavaş satın alınmaya başlanır . Sömürgeleri genişleyen ve zenginleşen İngiltere , İtalya , Avusturya-Macaristan , Hollanda ve Prusya gibi Avrupa krallıkları birbirleriyle yarışırcasına halı alır .
Modernitenin ve beraberinde endüstriyelleşmenin etkisiyle geleneksel el sanatları yerlerini makinelerle üretilen muadillerine bırakmış , bu gelişmeden kuşkusuz halı dokumacılığı da fazlaca etkilenmiştir . Günümüzde bu gelenek , çoğunluğu kadın olmak üzere yaklaşık 20 bin dokumacı tarafından ülkemizde yaşatılmaya çalışılıyor . Ancak üretimin gitgide azalmasına paralel olarak Anadolu halısının gerek yurtiçinde gerek yurtdışında gördüğü ilgi de azalıyor . Rönesans tablolarında kendine yer bulan Anadolu halıları , bugün en önemli kültürel miraslarımızdan biri kabul ediliyor .
23