TED Meşale Dergisi 33. Sayı | Page 49

�������������������
Arazi sanatı , doğada geniş alanlarda gerçekleştirilir . Heykel , resim , mimari gibi birçok sanat dalından ayrılarak malzeme , zaman ve mekân anlamında sınır çizgileri olmayan ve sınır tanımayan bir sanat görüşüne sahiptir . Sanatçının tercihine göre taş , toprak , kum , buz , yaprak ve tüy gibi pek çok doğal malzemeyle gerçekleştirilebilir . Işık , hava , yağmur , zaman ve başka insanların müdahaleleri eseri değişikliğe uğratabilir . Arazi sanatı enstalasyon temellidir . Ünlü arazi sanatçısı Robert Smithson ’ un deyişiyle fırçanın yerini buldozer almıştır . Göller , çöller , kumsallar , dağlar ve terk edilmiş maden ocakları yeni manzaralar yaratmak için birer zemin olarak kullanılabilir . İzleyicinin kolay kolay gidip göremeyeceği yerlerde gerçekleştirilen bu projelerin , izleyici ile karşılaşmasının tek yolu çoğu zaman fotoğraftır .
���������������
1960 ’ lı yılların sonlarında protest bir tavır ile ABD ’ de gelişmiş olan arazi sanatı , 1970 ’ li yıllarda Avrupa ’ ya yayılmıştır . Amerikalı sanatçılar yapıtlarını daha çok Nevada ve Kaliforniya çöllerinde gerçekleştirmiş , böylece istedikleri boyutta çalışma olanağı bulmuşlardır . Sanat dünyasının kentsel merkezlerinden çok uzakta olan Batı Amerika ’ nın bu geniş arazileri , alan ve malzeme bakımından sayısız fırsat sunuyordu . İlerleyen dönemlerde arazi sanatçıları peyzajdan , doğadan aldıkları malzemeleri getirerek galeri ve müzelerde de arazi sanatı eserleri ortaya çıkardı .
Arazi sanatının yol gösterici ilkeleri şu şekildedir :
- Yeryüzüne ve doğaya saygı
- Eserin bulunduğu yerle önemli bir bağlantısının olması
- Sosyal veya ekolojik değişime ilham ����������� vermek için düşündürücü bir mesaj içermesi .
Eserler , çoğunlukla kalıcı değildir ama aralarında binlerce yıl yaşamaya aday olan arazi enstalasyonları da vardır . Büyük anıtsal çevresel düzenlemeler oluşturma , hendekler açma , kayaları yerinden etme , toprağa gömme , araziyi yeniden kurgulama gibi yollarla doğaya müdahale söz konusudur . Arazi sanatçıları , eserlerini yerleştirdikleri sahada mevcut olan malzemeleri kullanmayı ve bu şekilde sahanın özgünlüğünü ortaya çıkarmayı benimsemişlerdir .
Birbirleriyle yarışan dev gökdelenler , çelik-cam kafesli yapılar ve betonlaşma gittikçe artarken insanlık arazi sanatı ile doğaya yöneliyor .
Diğer sanat dalları ile karşılaştırıldığında ;
- Sade , geometrik şekillerin açık alanlara uygulanması açısından minimalizm ile ( Öte yandan minimalizmin teknolojik biçimciliğine karşıdır .)
47