KÜLTÜR-SANAT
��������������
Sanayi Devrimi ’ nden sonra insanlığın doğayla ilişkisi genelde yıkmak ve yok etmek üzerine gelişmiştir . Doğal kaynakları hoyratça tüketen , enerji ihtiyacını karşılamak için doğayı kirleten , yaşam döngüsünü geri dönülmez şekilde bozan , başta ormanlar ve hayvanlar olmak üzere diğer canlıları yok eden insanlık ; sürdürülebilir bir doğa dengesi kurmayı ancak son 50 yılda gündemine almıştır . Bu süreçte ortaya çıkan “ land art ” ya da “ arazi sanatı ” hareketi , endüstriyel gelişmenin ve teknolojik hızın tehlikeli boyutlarını gündeme getirmeyi ve teknoloji karşısında doğayı kutsamayı amaçlıyor . 1960 ’ larda başlayan çevreci hareket ve hippi kültürünün gelişmesi , sivil toplum hareketlerinin ırk , cinsiyet , kültür bağlamında eşit hak arayışları ve statükonun simgesi olarak görülen müze ve galerilerin modernist ve elitist tavrına tepki , bu sanatın çıkış noktalarıdır .
������������� ����������������
46