TED Meşale Dergisi 31.Sayı | Page 27

Oğuz Atay Tutunamayanlar romanıyla Türk edebiyatına yeni bir kapı açmıştır . Atay edebiyatında , kendisinin de günlüğünde sıkça bahsettiği “ Türkiye ’ nin ruhu ” ana unsurdur . Tüm yapıtlarında bu ruhu arar Atay .
Ömer Madra , Tutunamayanlar ’ ın ön sözünde Oğuz Atay ’ dan şöyle bahsetmektedir :
“ Aydın sınıfı içinde yer alıyordu Oğuz Atay ve o sınıfın derinlemesine tahlilini yapıyordu . Biraz karamsar biraz acı , çokça güldürü … Aydınsı bir tahlil işte . Tüm romanlarının , öykülerinin ve oyununun ana konusunu bu meselenin oluşturduğu söylenebilir . Öylesine bir irdelemedir ki bu , sonunda ortaya hiç de küçümsenmeyecek boyutta bir “ aydınlar destanı ” çıkmıştır . Hatta bir aydın marşı değilse bile tutmuş şarkıları yazmıştır Oğuz Atay . Durum bu noktada çatallaşmaktadır işte . Bütün bunları okuyan aydınlar , birdenbire billur bir boy aynasında çırılçıplak buluverirler kendilerini . Korkunç bir durum canım , utanç verici üstüne üstlük , sahnenin ortalık yerinde öyle durup dururken pat diye düşüveren bu mühendis bozması çok da iyi yazmıyor muydu size . Alın bakalım ...”
Toplumcu gerçekçi ürünlerin verildiği bir ortamda bireyin sorunlarından bahsetmesi beraberinde birçok eleştiriyi de getirmiştir . Yazar böylelikle hayatta olduğu dönemde beklediği ilgiden mahrum kalmıştır . Bu mahrumiyetin sebebi de yukarıda Ömer Madra ’ nın anlattığı özellikle aydınlara ayna tutmasıdır . Kendi dünyasına kapanmış Türk aydını bu iğneleyici dil karşısında saldırgan bir tutum izlemiş , yerini muhafaza etme derdine düşmüştür . Ömer Madra ön sözü şu cümlelerle bitirmektedir :
“ Oğuz Atay , gerçeğin bağrından filizlenen oyundan , oyunun uzandığı ölümden , ölüm duyusundan doğan yaşam damlasından , gözyaşında titreşen çılgın kahkahadan , delilikte tüneyen akıldan , akıldan türeyen gönülden örülmüş o gülünçlü ve çok acıklı dünyası ile Türk aydınını ve her şeyi yeniden kapsayacaktır çok yakında .”
Oğuz Atay ’ ın günlüğünden özellikle Oyunlarla Yaşayanlar ’ ın yazım sürecine dair ayrıntılı ve geniş bir bilgiye ulaşıyoruz . Oyun üzerine hayli düşünen Atay , günlüğünün büyük kısmını oyunun planına ayırmıştır . Hastalığı süresince tuttuğu günlükler , yazarın zihin dünyasına dair önemli ipuçları barındırmaktadır .
25