TED Meşale Dergisi 28.Sayı | Page 50

Almanya’da çok satanlar listesinde haftalarca kalan “Ağaçların Gizli Yaşamı” kitabının yazarı orman mühendisi Peter Wohlleben de benzer bir tez üzerinden hareket ediyor. Kitabında, ağaçların birbirleri ile bizim göremediğimiz muazzam bir iletişim kurduklarını, yardımlaşıp tehlikelere karşı birbirlerini uyardıklarını, yani sosyal bir ilişki içinde olduklarını anlatıyor. Ağaçlar, mantarlar aracılığı ile kurulan doğal bir yeraltı haberleşme ve besin aktarımı ağına sahip. İnternete benzer şekilde işleyen bu ağa “wood wide web” adı da veriliyor. 2015 yılında 30 metreye 30 metrelik küçük bir alanda yapılan araştırmada tek bir ağacın, bu ağ sitemi sayesinde 47 ağaçla bağlantılı olduğu, tek bir mantarın ise 19 ağacı birbirine bağladığı tespit edildi. Ağaçlar bu ağ sayesinde birbirlerini kuraklık ve böcek istilası gibi yaklaşan tehlikelerden haberdar ediyor. Mantarlar ve ağaçlar arasındaki bu simbiyotik bağ, ekonomik bir sisteme de benzetilebilir. Ağaçlar arasında taşınan besinin %30’unu kendine ayıran mantarlar, ağaçların su ve ihtiyaç duydukları minerallere daha kolay erişmesini sağlıyor. Ormandaki ağaçların, koku aracılığıyla da iletişime geçebildiklerini gözlemleyen Wohlleben; dalları zürafalar tarafından çok sevilen Sahraaltı akasyalarının, hasar görmeye başladığı anda çevredeki ağaçları uyarmak için etilen gazı yaymaya başladığını anlatır. Etilen gazı yayımının ardından etkileşime geçen diğer ağaçlar yakınlarda bir zürafa olduğunu idrak ederek yapraklarına tanen pompalamaya başlar. Tanen, yüksek miktarda alındığında zürafa gibi büyük bir otoburun rahatsızlanmasına ve hatta ölümüne sebep olabilir. Bu durumun farkında olan zürafalar akasya ağaçlarının dallarını, ağaçlar arası hava iletişimi güç olacağı için rüzgarlı havalarda kemirmeyi tercih eder. Rüzgârsız havalarda zürafaların bir akasya ağacının dallarını kemirdikten sonra yakınlardaki diğer ağaçları kemirmediği, yaklaşık 100 metre yürüdükten sonra karşılarına çıkan ağaçları tercih ettikleri gözlemlenmiş. Yani, zürafalar da ağaçların birbirleri ile konuştuklarından haberdar. Ağaçlar arasındaki iletişim sadece koku salgılanmasıyla kalmıyor. Bazı bitki türlerinin birbirlerini uyarmak için elektrik sinyali ve titreşim gönderdikleri biliniyordu. Bununla birlikte, ağaçların sesle de iletişim kurabildiğini savunan, Batı Avustralya Üniversitesinden Monica Gagliano ve ekibi, köklerin çıkardığı 220 hertz frekansındaki çıtırtı sesini ölçmeyi başardı. İlk başta bu anlamsız gelebilir ama ilginç olan şey, deneyde araç ve amaç olarak yer almayan fide köklerinin sese tepki vererek, uçlarını sesin geldiği yöne çevirmesi ve bunun tesadüf sonucu tespit edilmiş olması. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan ve “Hyperion” ismi verilen bir sekoya türü 116 metre uzunluğuyla dünyanın en uzun ağacı unvanını elinde tutuyor. 49