için %43,5, erkekler için ise %19,1 olarak yapılan tahminlere göre, 6-9 yaş aralığında
kaydedilmiştir. OECD ülkelerinde cinsiyete toplam 5 milyon 72 bin 336 çocuk, 10-13 yaş
göre oranlar arasındaki fark yaklaşık %2 iken, aralığında ise toplam 5 milyon 87 bin 136
Türkiye’de %20’nin üzerindedir. Ekonomik ve çocuk bulunmaktadır. Net okullaşma oranı
sosyal bir sorun olan genç işsizliğini azaltmak, üzerinden hesaplandığında 6-9 yaş grubunda
gençlerimizi en verimli dönemlerinde iş tahmini olarak 83 bin 693, 10-13 yaş grubunda
gücüne katmak ve onların yaratıcı ve dinamik ise 70 bin 202 çocuğun eğitim öğretimin
potansiyelini ekonomiye dâhil etmek adına
politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
dışında kaldığı görülmektedir. Her ne kadar net
okullaşma oranları 6-9 yaş grubunda %98,35,
Uluslararası raporların çoğunda, özellikle 10-13 yaş grubunda ise %98,62 olarak oldukça
eğitimin niteliğine ilişkin göstergelerde yüksek değerler gibi gözükse de toplamda
Türkiye’nin pek çok ülkenin gerisinde 6-13 yaş aralığında 153 bin 895 çocuğun okul
kaldığı görülmektedir. Çeşitli raporların dışında kaldığı görülmektedir.
bulguları, eğitimde nicelik arttırıcı politika
ve uygulamalarla nicelik boyutunda önemli
ölçüde gelişme kaydedildiğini göstermekle
birlikte, nitelik arttırmaya yönelik politikalara
ağırlık verilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Genç nüfusun gelecekte üreteceği katma
değer; bireysel refahı ve toplumsal refaha
katkısı aldıkları eğitimin kalitesi ve kazandırdığı
beceriler ile sınırlı olacaktır. Bu nedenle
eğitimin kalitesine yapılacak yatırım ulusal bir
öncelik olarak değerlendirilmelidir.
Temel eğitimde olması beklenen 6-13 yaş
aralığında yaklaşık 154 bin çocuk okul
dışında kalmıştır.
MEB verilerine göre 2017-2018 eğitim öğretim
yılında 6-9 yaş grubunda net okullaşma oranı
Yalnızca bir istatistik olarak bakıldığında %98
yüksek bir oran olabilir. Ancak unutmamak
gerekir ki söz konusu olan bir istatistik
değil, yaklaşık 154 bin insanın her birinin
bugünü ve geleceğidir. Okul dışında kalan
bu nüfusun hangi tür dezavantajlar veya
engeller nedeniyle okul dışında kaldığı
henüz bilinmemektedir. Ancak genel olarak
okullaşmanın sağlanmasında erişilemeyen
%1-%2’lik dilim en dezavantajlı ve erişilmesi
en zor nüfusu temsil etmektedir. Bu nüfusun
okula erişimini sağlamak için okula erişememe
nedenlerinin belirlenmesi ve bu erişim
engellerini ortadan kaldırmaya yönelik özel
stratejiler geliştirilmesi gerekmektedir.
Raporun tamamına erişmek için;
%98,35, 10-13 yaş grubunda ise %98,62’dir. https://tedmem.org/yayin/2018-egitim-
Türkiye İstatistik Kurumu verileri kullanılarak degerlendirme-raporu
25