TED Meşale Dergisi 25. Sayı | Page 47

dişindeki dolguları bile çıkarttığı iddia edilen Fischer, turnuvaya katılmadan önce silahlı korumalar, özel satranç masası, özel tuvalet yüksekliği gibi ardı arkası kesilmeyen istekleri ile yine olay yaratmıştır. Ancak tek olay bu değildir. Soğuk savaş devam etmektedir ve ABD Yugoslavya’ya ambargo uygulamaktadır. Fischer maça çıkması durumunda 10 yıl hapis cezası ile karşı karşıya kalacaktır. Fakat asi Bobby Fischer kendinden bekleneceği şekilde ambargoyu tanımaz ve Yugoslavya’da 20 yıl önce yendiği Spassky ile tekrar karşı karşıya gelir, rövanşı kazanır. Satranç dâhisi, cebine koyduğu 3.65 milyon dolarlık para ödülü ile kaçak hayatına başlar. 12 yıl sonra Japonya’dan Filipinler’e geçersiz bir pasaportla geçmeye çalışırken yakalanan Fischer, 9 ay hapiste kaldıktan sonra İzlanda’nın müdahalesiyle serbest kalır; 2005’te ise İzlanda vatandaşlığına kabul edilir ve ölene Olağanüstü Yükselişi ve Düşüşü” satranç severlerin ilgisini çekebilir. Ayrıca tarihin en başarılı satranç kitaplarından biri olan “Bobby Fischer Satranç Öğretiyor”da satranç sporu ile ilgilenenler için 275 adet şah mat egzersizi yer alıyor. Dikkat dağınıklığını engelleyen, planlı hareket etmeyi öğreten, süratli düşünebilmeye yardımcı olan, bireysel yeteneklerin ön plana çıkarılmasına yardımcı olan, mücadele ruhu ile sistematik çalışma prensibi kazandıran satranç ülkemizde de pek çok gencin ilgisini çekmekte. Spora tam destek veren Türk Eğitim Derneğinin, Kızılırmak Sokak’ta bulunan binasının eskiden satranç merkezi olması da meraklısı için küçük bir not. “Satranç benim alter egom” diyecek kadar bu spora aşk ile bağlı Bobby Fischer’ın 64 yıllık hayatı aslında çok da uzun değil! Ne de olsa Lord Byron’ın dediği gibi “Yaşam satranç için çok kısa!”. dek orada yaşar. Satranç dünyasının tartışmasız en enteresan kişiliği Bobby Fischer, gerçek satranç motorlarının yaratılmasından çok daha önce rakipsiz görsel hafızası ile adeta bir makine gibi sahnelerdedir. Satranç dünyasına “Fischer Satrancı” ve “Fischer Saati”ni kazandırmış olan usta oyuncu, nevi şahsına münhasır saldırgan üslubu ile adını satranç tarihine kazımayı başarmıştır. Satranç sporuna strateji konusunda devrim niteliğinde yeniliklerin gelmesini ve literatürün genişlemesini sağlamıştır. 1970-1972 arası rakiplerine şaşırtıcı bir şekilde hükmeden ve yalnızca üç yıl dünya şampiyonu kalabilen Fischer’ın sırrı belki gerçekten de beyninin derinliklerinde gizli idi. ABD’li büyük usta Robert Byrne kendisine bir psikiyatriste görünmesini önerdiğinde cevabı: “Bir psikiyatristin beynim üzerinde çalışma ayrıcalığına sahip olabilmesi için para ödemesi gerekir.” olmuştur. Edward Zwick’in yönettiği “Şah Mat” adı ile Türkçeleştirilen “Pawn Sacrifice” isimli film, Liz Garbus’un yönetmenliğini yaptığı “Bobby Fischer Dünyaya Karşı” belgeseli, satranç dünyası için başucu kitabı sayılan 1957 ile 1967 yılları arasında oynadığı maçları kapsayan “Unutulmaz 60 Maçım” ve Frank Brady’nin kaleme aldığı “Oyunsonu: Bobby Fischer’ın 45