TED Meşale Dergisi 24. Sayı | Page 11

Yapının mimari unsurlarına bakıldığında en dikkat çekici özellik, her ikisi de güneye bakan girişlerden darüşşifaya ait anıtsal taç kapıdır. Binalarda kullanılan kesme taşlar, Selçuklu taş ustalığının önemli örnekleri arasında gösterilir. Geometrik süslemeli taç kapıyı çevreleyen sivri kemerli kuşakta, Antik Çağ’dan beri tıbbın simgesi olarak kullanılan, “8” biçiminde iç içe geçmiş iki yılan tasvir edilmiştir. Birbirine bir koridorla bağlı olan iki yapı olarak tasarlanan şifahane ve medresenin çeşitli yerlerinde, Selçuklu sanatında sıkça rastlanan botanik ve hayvan desenli süslemeler göze çarpar. Arkeolojik çalışmalarda elde edilen veriler doğrultusunda binaların, yakındaki bir hamamdan getirilen buhar aracılığıyla merkezî bir sistemle zeminden ısıtıldığı düşünülmektedir. Çağının Ötesinde Eğitim Anlayışı Gevher Nesibe Şifahanesi ve Medresesi birbiriyle eşgüdüm içinde eğitim veren iki kurum kimliğindedir. Günümüzde “üniversite hastanesi” veya “eğitim ve araştırma hastanesi” modellerinde görülen teorik ve pratik tıp eğitiminin iç içe yürütülmesi uygulamasının 13. yüzyılda burada başarıyla gerçekleştirildiği görülür. Medresede öğrencilere tıp ve anatomi bilgilerinin yanı sıra felsefe, din bilimleri, yabancı dil (Arapça ve Farsça) eğitimi verilir. Pratik eğitim ise Şifahane’de hasta üzerinden yürütülür. İbn-i Sina, Ebu Bekir er-Razi gibi filozofların eserleri, başta Hipokrat’ın kitapları olmak üzere Antik Yunan ve Roma kaynakları gibi önemli dayanaklar üzerine inşa edilen eğitim, dönemin önde gelen düşünce insanları ve hekimleri tarafından yürütülür. Osmanlı Devleti zamanında da kullanılmaya devam eden Gevher Nesibe Medresesi’nin dikkat çeken bir özelliği de eğitimin, günümüzdeki karşılığıyla söylersek “tam burslu” sürdürülmesidir. Medreseye ait 16. yüzyıla tarihlenen defterlerde, müderrislere (öğretim üyesi) günlük 20 akçe ödenirken öğrencilere 8 akçe tahsis edildiği görülür. İleri sınıflardaki öğrencilerin ise tıpkı günümüzdeki tıp eğitiminde olduğu gibi mesleki stajlarını hastanede yürüttükleri ve daha yüksek ücret aldıkları kayıtlarda yer alır. Günümüzde hastanede eğitimini sürdüren tıp fakültesi son sınıf öğrencilerinin “intern” olarak adlandırılmasına benzer şekilde Gevher Nesibe Medresesi’nde bu statüye kavuşan öğrenciler de “danişmend” unvanıyla anılır. 9