hesabımın DM’i herkese açık ve herkes bana
istediği gibi yazabiliyor. Bu da başta öğrenciler
olmak üzere birçok insanla tanışmama vesile
oluyor. Geleceğin bilim insanlarıyla erkenden
tanıştığım için onur duyuyorum.
NASA pek çok gencin hayallerini süsleyen
bir kurum. Sizin NASA’ya girmenizde
akademik başarınızın mı, yoksa uzaya
olan tutkunuzun mu etkili olduğunu
düşünüyorsunuz?
İkisi de diyebilirim. Uzaya olan tutkum çok
küçük yaşlarda başlamıştı ve bu alanda
kendimi yetiştiriyordum. Üniversiteyi
dereceyle bitirip, sonrasında Hollanda’da çok
iyi master ve doktora projeleri bulmam
NASA için etkili oldu. Aslında her şey
birbirine bağlı, yani ortaokul/lisede küçük
projeler ve deneylerle başlayıp, sonra
istediğiniz bölüme gidip orada da projeler
yapmaya devam ederseniz, iyi
üniversitelerde master ve doktora için
yurtiçi/yurtdışı burs bulma şansınız artar.
Özellikle bu zamanda çok popüler olan
Erasmus’la, öğrencilerin lisans sırasında
yurtdışı deneyimini yapmalarını öneririm.
Uzaya olan tutkunuzu körükleyen bilim
insanları; bilimkurgu romanları ve filmleri
var mı?
Uzaya ve bilime olan tutkum çok küçük
yaşta, hatta nasıl olduğunu bile
hatırlamadığım bir sebep ile başladı. Sanki
bu tutku hep vardı. Bizim zamanımızda
gazeteler kuponla kitap ve ansiklopediler
verirdi. Küçük yaşta bilim ansiklopedileri
okuduğumu hatırlıyorum. Benim için efsane
olan ise 1997 yapımı Mesaj (Contact)
diyebilirim. Lise 2’de izlemiştim ve bir gün o
filmdeki gibi radyo teleskoplarını hareket
ettireceğim demiştim ve ettirdim.
Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test
Merkezi (USET) Türkiye’nin uzay
politikaları açısından önemli bir gelişme.
Bu politikalarda daha fazla iyileşme
olursa Türkiye’ye dönmeyi düşünür
müsünüz?
Evet, USET gerçekten büyük ve önemli bir
tesis. USET’in en verimli şekilde işlemesi için
sürekli yeni projelerimiz olmalı. Uzay
projeleri hem ülkeler için prestijdir hem de
ülkenin genç nesline bir hedef verir. Yıllardır
bir uzay ajansımızın kurulacağından
bahsedilir ve her sene bu yönde haberler
çıkar. Peki, kurduk diyelim ne olacak diye de
sormamız lazım kendimize. Bence
Türkiye’nin bir uzay hedefi olmalı. Örneğin
2025 yılında Ay’a modül göndereceğiz
denmiş olsa, bu hedef doğrultusunda her
kesimden insan kenetlenir. Ayrıca, uzay
ajansının bir anlam kazanması için kesin ve
düzenli bir bütçenin olması gerekir.
37