Aslında 18 köyden oluşan Macahel Bölgesi, Türkiye ile
Gürcistan arasındaki sınır çizilirken 6 köy Türkiye sınırında
kalacak şekilde bölünmüş. 12 köy de Gürcistan’da kalmış.
Türkiye’de kalan 6 köy; yani Camili, Efeler, Kayalar, Düzenli,
Maral ve Uğurlu’da yaşayan halkın tamamına yakını Gürcüce
biliyor ve aralarında Gürcüce konuşuyor. Zaten “Macahel”
de Gürcüce bir kelimedir. Gürcücede “bilek” anlamına
gelen “Maca” ve “el” anlamına gelen “hel” kelimelerinden
türetilmiştir. Bölgenin eskiden beri merkezi olan Camili köyü
“bilek”tir. Diğer beş köy ise bileğe bağlı elin parmaklarını
simgeler. Kilise kalıntıları ve çok sayıda kemerli köprü,
Macahel’in tarihte önemli bir kültürel merkez olduğunun
göstergesi. Bunu, yöre halkının hala yaşattığı geleneklerde,
efsanelerde ve sözlü tarih anlatımlarında da görmek ve
duymak mümkün. Bu noktada, tamamı Macahel köylerinin
yaşlılarından oluşan ve belki de dünyada bir benzeri olmayan
geleneksel çok sesli halk şarkıları topluluğu Maçahela’dan
da bahsetmek gerekir. Bitmeyen enerjileriyle gençlere taş
çıkartan topluluk, yönetmen Nezih Ünen’in Anadolu’da
var olan çeşitli kültürlere ait halk şarkılarını derlediği
“Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” adlı etnomüzik belgeselinde
de kendilerine yer buldu. Albümleri olan topluluk, UNESCO
tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak tescillenerek
“sözlü ve manevi başyapıtlar” arasına girdi.
Bölge, dik yamaçlar üzerine kurulu olmasından ve sık orman
örtüsüyle kaplı olmasından dolayı ancak kendine yeten bir
tarımsal üretime sahip. Buna rağmen bölge halkı misafirlere
karşı oldukça cömert ve yardımsever. Macahel’de önünden
geçtiğiniz bir evde sabah kahvaltısına davet edilip vadinin
kendine has peynirlerini ve mısırla yapılan ürünlerini tatmanız
ve bölgenin birinci tarımsal ürünü olan fındıktan bolca
çantanıza konulup uğurlanmanız oldukça normal.
20