TED KAYSERİ KOLEJİ BÜLTEN DERGİSİ 62.SAYI BÜLTEN 61.SAYI | Page 18

EDEBİYAT
Ülkü Tamer, 1950’ li yıllarda ortaya çıkan İkinci Yeni şiir akımının önde gelen temsilcilerindendir. Yetmişin üstünde kitap çevirmiş, şiir antolojileri hazırlamıştır. 1937’ de Gaziantep’ te dünyaya geldi; çocukluğu ve ilköğrenim yılları bu kentte geçti. Ortaöğrenimine İstanbul’ da devam etti. Robert Kolej’ den 1958 yılında mezun oldu. Lise yıllarında şiirleri edebiyat dergilerinde yayımlanmaya başladı. İlk şiiri 1954 yılında Avni Dökmeci’ nin yönetimindeki Kaynak dergisinde yayınlandı:“ Dünyanın Bir Köşesinden Lucia”. Öğrenimine bir süre Gazetecilik Enstitüsü’ nde devam etti. 1964- 1968 yıllarında oyunculuk yaptı. Milliyet Yayınları’ nda danışman-editör olarak çalıştı. Yayıncılık ve çevirmenlik yaptı; Milliyet, Karacan Yayınları’ nı yönetti. Milliyet Çocuk ve Sanat Olayı dergilerini çıkardı.

Son Yolcu’ nun adı

Ülkü TAMER’ di.

Şairin ölümü de şiirin ölümü gibidir elbet. İkinci Yeni’ nin son şairi Ülkü Tamer hayata gözlerini yumdu. Ülkü Tamer çocuktu, Antep ' ti, Anadolu ' ydu. Ülkü Tamer bir kültür adamıydı, bir toplumcuydu... Büyük şairlerin en genciydi her zaman, hep öyle kaldı. Antep’ ten de, çocukluktan da fazla uzaklaşmamıştı. Oysa uzun boyu, mavi kanatlı kuşları, aklı bir karış havada şiirleriyle gökyüzüne en yakın oydu. Fakat çocukluk bu ya, hepsini gökyüzünde unuttu, şiirini de orada unuttu, kedilerin, atların arkadaşı oldu. Nietzsche’ nin felsefe için‘ şen bilgi’ demesine benzer bir biçimde, Ülkü Tamer için de şiir‘ şen söz’,‘ şen yazı’ sayılırdı. Ülkü Tamer gitti. Attila İlhan’ ın dizeleriyle“ Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız”. Şimdi“ Üşür ölüm bile”.
TED Kayseri Koleji

18

ÜLKÜ TAMER KİMDİR?
Suçsuzluğun şiiridir onunkisi, Nuh’ un gemisidir, öyle söyler Cemal Süreya:“ Baktıkça sevinen, düşündükçe hüzünlenen bir şair. Şiirlerine kulağınızı dayarsanız telgraf direkleri gibi bir vınlama duyarsınız, büyük bir genişlik, bir kutup duygusu. Yalnız, evren karşısındaki şaşkınlığı, ufak bir karamsarlığa dönüşmüş gibi.”
“ ÖNEMSEMEZLERDİ BENİ, NEŞELİYDİM” Cemal Süreya, Edip Cansever, Ece Ayhan, İlhan Berk, Turgut Uyar gibi sanatçılardan oluşan İkinci Yeni şiir akımının temsilcilerinden biridir Ülkü Tamer. Öte yandan,“ Soğuk Otların Altında”( 1959),“ Gök Onları Yanıltmaz”( 1960),“ Ezra ile Gary”( 1962) gibi ilk dönem kitapları dahil, İkinci Yeni’ nin“ kalabalık caddesinde” değil, bir arka sokakta yürümüştür sanki …“ Bu şehirde önemsemezlerdi beni, neşeliydim / Üstelik boş sözler söylemeyi severdim” dizeleri, bir itirafın değil, iyimserliğin ve kendi başınalığın ifadesidir. Her İkinci Yeni şairi gibi o da bir diğerine benzemez. En çok el attığı temaların başında“ ölüm” gelir ama(“ Hangi sokaklara çıksak ölüm …”,“ Ölümün alaycı casusu …”,“ İndir kuşlarını ölünce …”,“ Üşür ölüm bile …”) genel olarak neşeli, rahat ve çoğu zaman cıvıl cıvıl bir şiirdir onunki.“ Ey benim yalnızlığım!” seslenişi, depresif ya da melankolik boyut taşımaz Ülkü Tamer şiirinde.
HEM SU, HEM LİMONATA Şiirlerinde biçim değil, içerik öne çıkar.“ Arı şiir” in değil“ duru şiir” in peşinde koşmuştur daha çok. Batı’ ya doğru da yürümüştür ama asıl yönü Doğu’ dur. Yerli kaynaklara dayanır. Gaziantepli ve Robert Kolejlidir:“ Hem su, hem limonata içesi gelir biraz.” Gene Cemal Süreya’ nın deyimiyle“ Nuh’ un Gemisi” gibidir Ülkü Tamer. Dizelerini seçerek, biricik kılarak, çağrışımlar yaratarak sunar okura. Şiir yürüyüşündeki adımları, bu nedenle benzersiz, tümüyle kendine özgüdür, yürüyüşü baştan sona bilince dayanır. Gelenek ile geleceğin bütünlüğü her adımda korunur. Sırtını mitolojiye de efsanelere de dayayan bir duruştur onunki. Dinamik, hareketli, enerjik bir duruştur söz konusu olan. Gürültülü, yüksek sesli, yer yer haykıran bir şiir değildir okuduğumuz ama fısıltılı da değildir.“ İçime çektiğim hava değil, gökyüzü” diyecek kadar geniş solukludur.
SİNEMASEVER ŞAİRLERDEN … En futbolsever, en yarışsever olduğu gibi en sinemasever şairdir de Ülkü Tamer. Tunç Başaran’ ın 2005’ te çektiği“ Sinema Bir Mucizedir” filmi, 1950 yılının yaz aylarında, Antep’ te 11 yaşındaki sinema sevdalısı bir çocuğun gözünden o dönemi anlatır. Antep’ in en büyük sinema salonunun sahibi Macı Hüseyin’ in ve beyazperdedeki kovboyların, korsanların, vampirlerin, dedektiflerin küçük çocuğun dünyasına yansımalarını anlatan filmin senaryosu, Ülkü Tamer’ in anılarından yola çıkılarak kaleme alınmıştır.
Hazırlayan; Emine GÖNEN Türkçe Öğretmeni