İngilizce
de ‘paper filigree’, ‘paper-cut’,
‘silhouette-cutting’; Almanca da ‘silhoutten kunst’, ‘scherenschnitt’; Fransızca da ‘L’art de la silhouette’, ‘decoupage’; Farsça’da ‘efşan’; Arapça’da ‘kaatı’;
Türkçe’de ise “katı’” olarak yazılan kağıt oyma sanatı, Türk kitap süsleme sanatları içerisinde önemli bir yere sahiptir. Lügatteki karşılığı ‘kesmek’ olan katı,
kağıt veya deri üzerine çizilmiş yazı veya
tezyini motifin özel bir keski ile oyularak
başka bir zemin üzerine, nişasta ve su ile
yapılan ‘muhallebi’ adıyla bilinen özel bir
yapıştırıcı ile yapıştırılması işlemidir. Bu
işlerle uğraşanlara ‘efşanbür’ veya ‘katta’ adı verilir. Eski devirlerde ‘katı, katıa,
kaatı, katığ’ olarak ifade edilen kağıt oymacılığının en doğru yazılış şekli katı’dır.
1948 doğumlu olan Dürdane Ünver, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunudur. Tezyinat çalışmalarına 1976 senesinde Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver, Azade Akar, Cahide Keskiner, Melek Antel nezdinde Topkapı Sarayı Nakışhanesi’nde başlayan sanatçı tezhip, minyatür ve katı’ eğitimi almıştır. Minyatür ve katı’ dallarında Gülbün Mesara ile çalışmıştır. Kayınpederi
Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver tarafından
tezyinattaki başarısına binaen kendisine
1985 senesinde icazet verilmiştir.
1978’den itibaren 4 kişisel, 100’e yakın
yurt içi ve yurt dışı karma sergiye katı-
lan Dürdane Ünver’in eserlerinin 50’si
yurt dışında, 200’den fazlası ise yurtiçi özel koleksiyonlardadır. İki eseri Abudabi Kültür Müzesi’nde, bir eseri de Bosna Müzesi’nde bulunmaktadır. Hollandalı
Victor Roozen tarafından üç minyatür ve
32 İstanbul lalesi çalışması albüm haline getirilmiştir. Ünver, 1991 yılında ‘Türk
Kültürü’ne Hizmet Vakfı’ tarafından organize edilen ‘Çevre Değerleri Türk Minyatür
Resmi’ yarışmasında başarı ödülü, aynı yıl
‘Eskişehir Valiliği’ tarafından düzenlenen
‘1991 Dünya Yunus Emre Sevgi Yılı Türk
Minyatürü’ yarışmasında ise ikincilik ödülü ve plaketi kazanmıştır. 1990 – 2011 yılları arasında sanat çalışmaları nedeniyle
çeşitli kuruluşlar tarafından onur ödülüne
layık görülmüştür.
el yazmalarında ve hat levhalarda görebileceğimiz gibi bazı yazı çekmecelerinde
de manzaralar ve vazolu buketler şeklinde görmemiz mümkündür” diyor.
Katı’ yani kağıt oyma işi yapılırken eskilerin kullandıkları ‘kalemtraş’ veya ‘nevregen’ yerine halihazırda ‘kretuar’ olarak
adlandırılan yeni keskilerden ve küçük
kıvrık uçlu tırnak makasından yararlanıldığını ifade eden Ünver, origami, trigami,
ebrulu ve aherli renkli kağıtların oyulmak
için kullanılan malzemeler arasında yer
aldığını belirtiyor. Katı’nın, yalın kat oyulabileceği gibi değişik renkteki kağıtları üst üste yapıştırarak da oyulabileceğini söyleyen Ünver, “Böylelikle bir defada
birkaç örnek oyulmuş olur. Oyulup çıkarılan motife ‘erkek oyma’, oyulan kısma ise
‘dişi oyma’ adı verilir. Oymaları, eski cilt
kapaklarında, albümlerde, murakkalarda,
Tarihçi Gelibolulu Mustafa Ali; döneminin ünlü hattat, mücellit ve süsleme sanatçılarının yaşamları ve sanatları hakkında bilgiler verdiği 1586 tarihli ‘Menakıb-ı
Hünerveran’ adlı eserinde, XV. yüzyılda
Herat’ta (Afganistan) yaşayan ve Timurlu hükümdarı Hüseyin Baykara’nın himayesinde çalışan Abdullah Kaatı’nın, kağıt oyma sanatının ilk ve en önemli temsilcisi olduğundan bahseder. Netice itibariyle Abdullah’ın, kağıt oyma (katı’) olarak
hazırladığı Hüseyin Baykara Divanı bunun en açık göstergesidir. Sanat kudretini en güzel şekilde ifade eden ince oyma
yazıları, tabiat ve hayvan tasvirleri takdire şayandır. Bu eserlerin bir kısmı T.S.M.H.
Katı’ Sanatının Tarihi
Sanat tarihçileri kağıt ve deri oymacılığının iki bin yıl kadar önce halk sanatı olarak
Çin’de doğduğunun ileri sürüldüğünü belirten Ünver, “Kütüphanelerdeki mevcut
örneklerden yola çıkarak bu sanatın İslam
dünyasına Orta Asya kanalından geçerek
geldiği müşahade edilmektedir. XIV. yüzyılda İslam deri kaplarında görülen deri
oyma sanatı, XV. yüzyılın ikinci yarısında
Timurlular ve Akkoyunlular dönemlerinde kağıt oyma sanatı olarak değişiklikler
gösterir.
ARALIK 2011
NİSAN 2013
SANAT 3
00
4/6/14 5:23 PM