Tapu Sicili Uygulamaları (2014) | Page 95

1.TKG.0.12000-105.04-1-1834 Konu : Talebiniz. 02 Mart 2012 .............. EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ................ Mah. ........... Cad. ............ Sok. No: 6/3 ......../KONYA İlgi : a) 14/05/2003 tarih, B.09.1.TKG0100001-074/148-1565 sayılı Genelge, b) 17/02/2012 tarihli ve 2012/35 sayılı yazınız. İlgi (b) yazınızın incelenmesinden; Muazzez ...................... tarafından Vakfınıza iki adet dairenin bağışlandığı, daha sonra yapılan bağış işlemi sırasında Muazzez›in akli melekeleri yerinde değil iken bağış yapıldığı iddası ile konuya ilişkin Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008/..dosya numarasında dava açıldığı ve davanın aleyhinize sonuçlandığı, Vakfınızın bu durumdan özetle maddi manevi sıkıntı yaşadığından yakınılarak, Tapu Müdürlüklerinde mevcut uygulama da şüphe duyulması halinde doktor raporu istenildiğinden, benzer durumların yaşanmaması için belirli bir yaş üstü kişilerden akli melekelerin yerinde olup olmadığına dair sağlık raporunun istenmesinin zorunlu tutulmasının talep edildiği, anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; Tapu Sicil Tüzüğünün “Hak Sahibinin Belirlenmesi” başlıklı 13. Maddesi(Yeni TST md.18): “İstem, müdür veya görevlendireceği bir memur tarafından incelenerek hak sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı saptanır. İstemde bulunan hak sahibi gerçek kişi ise, nüfus cüzdanı veya pasaport istenilerek kütük, resmi senet ve taşınmaz mal dosyasındaki belgelerde yer alan imza ve fotoğraflara göre aynı kişi olup olmadığı belirlenir. Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik tespitinde kabul edilebilecek diğer belgeleri belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir...” hükmünü içermektedir. Diğer taraftan; Tapu Sicil Tüzüğünün 14. Maddesi(Yeni TST md.19); “İstemde bulunanların medeni hakları kullanma ehliyetinin olup olmadığı araştırılır. Medeni hakları kullanma konusunda kuşkuya düşülürse, müdür hükümet tabipliğinden konu ile ilgili rapor isteyebilir.” hükmündedir. Öte yandan; Genel Müdürlüğümüzün ilgi (a) Genelgesine ekli Yüksek Sağlık Şurasının 20- 21 Şubat 2003 tarihli tavsiye niteliğindeki 10642 sayılı kararında; «65 yaşın üstündeki kişilerin yapacakları hukuki işlemlerle ilgili olarak herkesten sağlık raporu istenmesi ve bunun rutin hale getirilmesi, bu yaşın üzerindeki kişilere karşı haysiyet kırıcı, ayrımcı bir uygulama olarak görülmektedir. Nitekim Avrupa Temel Haklar Şartnamesinin 21 . maddesi yaş nedeni ile ayrımcılığı yasaklamaktadır. Ayrıca Medeni Kanunun «ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergen kişinin fiil ehliyetinin olduğu» genel kaidesini getirmiştir. Bunun aksini iddia eden, iddiasını isbat ile yükümlü bulunmaktadır. Bu nedenle, tüm yaşlılardan istenilerek bu kişileri ek külfetlerle yormamak için, yalnızca yapılacak hukuki işlemle ilgili olarak işlemin yapıldığı anda kişinin işlem yapma ehliyeti veya akli melekesinin yerinde olmadığından ciddi şüphe duyulması ve/veya bu yolda bir iddia veya şikayetin bulunması halinde tabip raporu istenmelidir.” denilmektedir. Buna göre; Tapu Müdürlüklerinde yapılacak işlemler sırasında T.S.T 13 maddesi(Yeni TST md.18) gereğince hak sahibi belirlendikten sonra, hak sahibinin medeni haklarını kullanma ehliyeti konusunda kuşkuya düşülmesi halinde herhangi bir yaş sınırlaması olmaksızın bu kişilerden T.S.T 14. maddesi(Yeni TST md.19); gereğince hükümet tabipliğinden konu ile ilgili rapor istenilmekte olup, ancak tapuda işlem yapacak belli bir yaşın üzerindeki her kişiden sağlık raporu aranması ilgi (a) Genelge eki Yüksek Sağlık Şurasının 20-21 Şubat 2003 tarihli tavsiye niteliğindeki 10642 sayılı kararına aykırı olduğundan mümkün değildir. Bilgilerinizi rica ederim. 50