• Özel hukuk tüzel kişilikleri gerçek kişilerin serbest iradeleri ile kurulurlar ve yine
aynı şekilde sona erdirilirler.
• Özel hukuk tüzel kişileri, diğer gerçek kişiler ve tüzel kişiler ile eşit durumdadırlar.
• Kamu gücüne sahip değildirler, iradelerini başka kişilere empoze edemezler,
• Özel hukuk tüzel kişileri kâr elde etmek, hayır yapmak gibi bir takım özel yararları
gerçekleştirmek amacıyla faaliyette bulunurlar(421).
• Özel hukuk tüzel kişilikleri de mal topluluğu ve kişi topluluğu olan özel hukuk tüzel
kişilikleri olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
Mal topluluğu niteliğindeki özel hukuk tüzel kişilikleri; belli bir malvarlığının, belli bir
amacın gerçekleştirilmesine tahsis edilmesiyle oluşurlar. Bunlarda asli unsur malvarlığıdır.
Bu tür tüzel kişilerin yöneticileri ve diğer çalışanları bu tüzel kişiliğin birer unsuru değildirler.
Keza bu tüzel kişinin hizmetinden yararlananlar da tüzel kişiliğin birer unsuru değildirler.Mal
topluluğu niteliğindeki özel hukuk tüzel kişiliğine örnek olarak vakıflar gösterilebilir. Kişi
topluluğu niteliğindeki özel hukuk tüzel kişilikleri; kişilerin belli bir amaç doğrultusunda bir
araya gelmesi ile oluşan tüzel kişiliklerdir. Bu tür tüzel kişiliklerin asli unsuru insanlardır. Bu
tür tüzel kişilerin yönetim ve karar organları bu tüzel kişiyi meydana getiren kişiler arasından
seçilirler.Kişi toplulukları iktisadi gaye güden ve gütmeyen tüzel kişiler olarak ikiye ayrılırlar.
İktisadi gaye güden tüzel kişiler şirketlerdir. Limited şirket, komandit şirket, anonim şirket, gibi
örnekleri çoğaltılabilir. Ayrıca kazanç amacı gütmeyen kişi topluluğu niteliğindeki özel hukuk
tüzel kişiliklerine ise dernekler örnek verilebilir(422).
2. Kamu Tüzel Kişileri
Devlet, insan, toprak, iktidar unsurlarının birleşmesi sonucunda meydana gelmiştir.
Ancak bu unsurların bir araya gelmesiyle birlikte meydana gelen devlet bu unsurların dışında
kendisine has bir varlıktır. Devleti bu unsurlardan en önemlisi olan insanlarla karıştırmamak
gerekmektedir. Şüphesiz devlet gerçek kişilerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Keza devleti
yönetenler de birer gerçek kişidirler. Ancak devlet kendisini meydana getiren ve ayrıca
yöneten gerçek kişilerin dışında ayrı bir hukuki kişiliğe sahip bir varlıktır.
Devlet denen varlığın faaliyette bulunabilmesi, iş görebilmesi için kendisini oluşturan
gerçek kişilerin dışında, birtakım hukuki işlemler yapabilmesi, ayrı bir malvarlığına sahip
olabilmesi, hak ve borç altına girebilmesi, mahkemeler huzurunda davacı ve davalı olabilmesi
gerekir. Devletin bunları yapabilmesinin şartı ise, kendisini oluşturan gerçek kişilerin dışında
ayrı bir kişiliğe sahip olmasıdır. Zira aksi takdirde yöneticilerin yaptığı hukuki işlemler devlet
(421)
Kemal GÖZLER, İdare Hukuku Ders Notları-2011, s.85
(422)
GÖZLER, a.g.e. s. 85,86