Kıyı Kenar Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara
yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve
benzeri alanların doğal sınırını,
Sahil Şeridi: Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre
genişliğindeki alan olarak tanımlanmıştır.
Kanunda kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıdaki şekilde belirlenmiştir :
1- Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak
yararlanmasına açıktır,
2- Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
3- Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin
tespiti zorunludur.
4- Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip
eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Sahil şeritlerinde yapılacak
yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir.
Doldurma ve kurutma; kamu yararının gerektirdiği durumlarda uygulama imar planı
kararı ile deniz, göl ve akarsularda ekolojik özellikler dikkate alınarak yapılabilir. Doldurma ve
kurutma işlemlerine tabi olarak elde edilmiş araziler, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır,
özel mülkiyet konusu olamazlar.
Kıyıda, uygulama imar planı kararı ile;
a) İskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, vb. kıyının kamu yararına
kullanımı ve kıyıyı korumak amacına yönelik alt yapı ve tesisler,
b) Faaliyetlerinin özellikleri gereği kıyıdan başka yerde yapılmaları mümkün olmayan
tersane, gemi söküm yeri ve su ürünlerini üretim ve yetiştirme tesisleri gibi, özelliği
olan yapı ve tesisler yapılabilir.
Sahil şeridinde, yukarıda belirtilen şekilde yapılan yapıların bu niteliklerinin, tapu
kütüğünün beyanlar hanesine işlenmesi zorunludur.
Harçlar Kanununun 2. maddesine göre, deniz, göl ve nehir kıyılarında izinli ve izinsiz
430