Taşınmaz Mülkiyetinin İçeriği ve Kısıtlamaları
Yönetmeliğin(381), Özel Güvenlik Bölgesindeki Taşınmaz Edinimi başlıklı 7. maddesinin
“Taşınmazın özel güvenlik bölgesi içinde kalması halinde, taşınmaz mülkiyeti edinimi
talebinin ülke güvenliği açısından uygun olup olmadığı komisyon tarafından beş gün içinde
değerlendirilir. Bu süre içinde değerlendirme yapılmadığı takdirde mülkiyet edinimi talebinin
ülke güvenliği açısından uygun olduğuna hükmedilerek işlem yapılır. Başvuru sonucunun
olumlu olması veya olumlu sayılması halinde, tescil işleminin yapılması için valilik tarafından
şirket veya iştirak ile tapu müdürlüğüne üç iş günü içinde yazılı bilgi verilir. Tescil talebi, yazılı
bilginin şirkete veya iştirake tebliğ edilmesinden itibaren altı ay içinde yapılır. Bu sürenin aşılması
halinde, taşınmaz edinimi başvurusu yenilenir. Başvuru sonucunun olumsuz olması halinde
valilik tarafından şirkete üç iş günü içinde işlemin gerekçesi, işleme karşı başvurulabilecek
yargı yolu ve süresi yazılı olarak bildirilir.” hükmü göz önünde bulundurulmadır.
V. DENİZ-GÖLDEN DOLDURULAN YERLER VE KIYI
Hukuk sistemimizde genel bir düzenleme olarak Türk Medeni Kanunu 708. maddesinde
birikme, dolma, toprak kayması veya kamuya ait suların yatağında ya da seviyesinde değişme
gibi sebeplerle sahipsiz yerlerde yeniden oluşan yararlanmaya elverişli arazilerin Devlete ait
olacağını belirtilmiştir. TK'nın 8-15. maddelerinde deniz, göl ve bataklıkların doldurulması
ve kurutulmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. Bahsi geçen Tapu Kanunu hükümlerinde;
denizden doldurulmak istenilen yerler için o yerin en büyük mal memurundan izin alınmasının
yanı sıra, izin alınacak yer belediye sınırları içinde ise belediyenin, belediye sınırları dışında ise
duruma göre il ve ilçe idare kurullarının muvafakatinin alınması gerektiği belirtilmiştir. İzinle
doldurulan bu yerler tapu siciline geçirilir. 3 yıl boyunca herhangi bir özrü bulunmaksızın
doldurma işini bitirmeyenlerin bu yerlerden eli çektirilir. Türk Medeni Kanun ve TK'nın yanı sıra
bu tip durumlar hakkında 3621 sayılı Kıyı Kanununa göre de işlem yapılması gerekmektedir.
Anayasamız kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olacağını belirtmiştir. Kıyı
Kanunu ve uygulama yönetmeliğine göre, kıyılarda özel mülkiyet olmadığından, tapuya
tescilli taşınmaz mal da söz konusu değildir. Kıyıda, gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel
kişilerinin tapulu malı var ise, bu tapu kayıtlarının terkin edilmesi gerekir.
3621 sayılı Kıyı Kanununda;
Kıyı Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya
değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiyi,
(381)
16.08.2012 tarihli R.G’de yayınlanan2644 sayılı Tapu Kanununun 36. maddesi kapsamındaki şirketlerin ve iştiraklerin
taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı ayni hak Edinimine ilişkin Yönetmelik
429