mal rejimine ilişkin sözleşmenin varlığı tapu kaydında belirtilmemişse, “edinilmiş mallara
katılma rejimi” yasal mal rejimi olduğundan, talep esnasında eşlerin mal rejimlerinin tespit
edilmesi ve tespit edilen mal rejimine göre işlem yapılması gerekir.(302)
TMK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10 . maddesi uyarınca TMK'nın
yürürlük tarihine kadar eşler arasında hangi mal rejimi var ise, o mal rejimi devam edecek,
ancak eşler Kanunun yürürlük tarihi olan 01 Ocak 2002 ile 31 Aralık 2002 tarihleri arasında
sözleşmeyle herhangi bir mal rejimini seçmedikleri takdirde, TMK'nın yürürlük tarihi olan 1
Ocak 2002 tarihinden itibaren yasal mal rejimini seçmiş sayılacaklardır.
Ayrıca, 01 Ocak 2002 ile 31 Aralık 2002 tarihleri arasında eşler sözleşmeyle yasal mal
rejimini evlenme tarihinden itibaren geçerli olacağını kabul etmeleri halinde, Kanunda bu
konuda bir düzenleme bulunmadığından, bu husus ile ilgili olarak tapu kütüğü üzerine her
hangi bir şerh verilmesine gerek bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, eşler 1 Ocak 2002 ile 31 Aralık 2002 tarihleri arasında sözleşmeyle herhangi
bir mal rejimini seçmedikleri takdirde, 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren edinilmiş mallara
katılma rejimini seçmiş sayılacaklarından, TMK’nın yürürlük tarihi olan
1 Ocak 2002 tarihinden itibaren eşlerin paylı mülkiyet halinde malik olduğu taşınmaz
mallarda TMK’nın 223/2. maddesi uyarınca aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin
rızası olmadan paylı mülkiyet konusu taşınmazdaki payı üzerinde tasarrufta bulunamayacaktır.
ab. Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Sona Erme
Edinilmiş mallara katılma rejimi, eşler, aralarında başka bir mal rejimi kararlaştırmamışlarsa
evlenme ile başlar ancak eşler bu mal rejimini sözleşme ile evlendikten sonra da seçebilirler
ve ölümle, başka bir mal rejimine geçişle (TMK md. 208), mahkeme kararıyla (TMK md. 206),
boşanma veya evliliğin iptali ile sona erer.(303)
Tasfiyede artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil
olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar
çıkarıldıktan sonra kalan miktardır.(TMK md.231)
Kanunun artık değere katılmayı düzenleyen 236 ve 237. maddesi hükmü; "Her eş veya
mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir. Zina
veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının
hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir. Sözleşmeye göre;
artık değere katılmada mal rejimi sözleşmesiyle başka bir esas kabul edilebilir" şeklindedir.
Kanunun 240. maddesine göre; sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için,
(302)
KARAŞAHİN, a.g.e. sf.306
(303)
ÖZTAN, Bilge, Medeni Hukuk’un Temel Kavramları, Ankara, 2012, S: 443
366