33
anayasada yer alması ise, parlamenter hükümetin is- güçtür.
tikrarına daha güçlü bir katkı sağlayacaktır.
Alternatif Başkanlık Sistemi: Sartori’nin
önerdiği alternatif başkanlık sistemi de, parlamenter
sistemde ortaya çıkan hükümet krizlerinin rejim krizine dönüşmesini engelleyecek niteliktedir. Modelin
temel düşüncesi, iyi işlemeyen bir parlamenter sistemi,
geçici bir süre için başkanlık sistemine dönüştürerek
cezalandırmaktır.
Bütün bu değerlendirmeler, Türkiye’de demokrasinin istikrarını korumak için başkanlık veya
yarı-başkanlık sistemine geçiş gibi köklü değişikliklerin gerekmediğini, parlamenter sisteme eklenecek
kurumsal düzenlemeler yoluyla bu ihtiyacın karşılanabileceğini göstermektedir.
Bu sistem, esas itibariyle parlamenter sistemin
kurallarına göre işlemeye başlar. Parlamenter sistemin
kurallarına göre işlemeye başlayan hükümet başarısız
olursa ‘güçlü’ bir başkanlık sistemi mekanizması, yasama döneminin geri kalan kısmı için yönetimi devralacaktır. Diğer bir deyişle, hükümetin istifası veya
düşürülmesinin ardından, parlamento yeni bir hükümet yaratma şansını yitirecek, yürütme gücü otomatik
olarak devlet başkanına intikal edecektir. Böylece sistem, o yasama döneminin sonuna kadar başkanlık hükümeti olarak devam edecektir. Bu yüzden, devlet
başkanı, bu sürenin sonuna kadar yürütmenin de başı
sıfatını kazanarak kabine üyelerinin atanması ve azli
konusunda mutlak bir yetkiye sahip olacaktır.1
Görüldüğü gibi, alternatif başkanlık sisteminde, başlangıçta kontrol parlamentodadır. Sistemin
akıbetini belirleyecek olan, onun başarısıdır.
Alternatif başkanlık sistemini cazip kılan, belli
koşullar altında parlamenter sistemle başkanlık sistemini bir araya getirmesi, böylece her iki sistemin muhtemel sakıncalarını giderecek bir denge kurmasıdır.
Gerçekten, bu model altında bir yandan parlamenter
sistemin doğası gereği açtığı hükümet istikrarsızlıkları
bertaraf edilirken, diğer yandan da başkanlık sisteminin yarattığı katılık, çift meşruiyet ve kazananın her
şeyi alması gibi sorunlar ortadan kaldırılacaktır. Böylece, parlamenter sistemin ve başkanlık sisteminin dezavantajlarının bir rejim sorununa dönüşmesi de
engellenecektir. Öte yandan, alternatif başkanlık sistemi, sadece hükümet istikrarını garanti etmeyecek,
buna bağlı olarak siyasi ahlakın korunmasına ve etkin
hükümetlerin kurulmasına da hizmet edecektir.
Sartori, ‘Karşılaştırmalı Anayasa Mühendisliği’ (çev. Ergun Özbudun), 1997, s.113-117.
1
Lijphart, ‘Presidentialism and Majoritarian Democracy: The
Theoretical Observations’, cilt 1, s.92.
1
Serap Yazıcı, ‘Başkanlık ve Yarı-Başkanlık Sistemleri: Türkiye
İçin Bir Değerlendirme’, s. 37-38.
1
Diamon, Linz ve Lipset, ‘Introduction: What Makes for Democracy’ , 1994, s.6-8.
1
Linz, a.g.e., 1994, s.14-16.
1
Linz, a.g.e., 1993, s.128
1
.
Linz, a.g.e., 1995, s.152.
Serap Yazıcı, a.g.e., s.79.
3
Guillermo O’Donnell, ‘Delegative Democracy’, a.g.e., 1997, s.
50-51.
4
Diamond, ‘Developing Democracy: Toward Consolidation’,
1999, s. 36-42.
5
Shugart ve Carey, ‘Presidents and Assemblies’, 1992, s.23.
6
Linz, a.g.e., 1994, s.48-55.
7
Sartori, a.g.e., 1997, s.201-202.
1
Görülüyor ki, alternatif başkanlık sistemi, parlamenter hükümet ve başkanlık hükümetlerinin avantajlarını bir araya getiren, böylece her iki sistemin saf
örneklerinde ortaya çıkması muhtemel sakıncaları bertaraf eden cazip bir modeldir. Ancak şu ana kadar herhangi bir örneği olmayan bu sistemin, uygulamada ne
tür sorunlar yaratabileceğinin önceden kestirilmesi
2