Tan Yeri I. Yaz Sayısı | Page 30

26 tüm bölgelerde %34, B ve C partileri ise tüm bölgelerde %33’er oy aldılar. Böyle bir durumda A partisi, sadece %34 oyla parlamentodaki tüm sandalyeleri kazanacak ve parlamentodaki temsil gücü %100 olacaktır. Diğer iki parti ise %33 gibi önemli oy oranı yakalasalar bile meclis dışı kalacaklardır. Tabii ki böyle bir durum çok uçuk gelmektedir ancak yine sistemin işleyişinin anlaşılması bakımından yerinde bir örnektir. AKP hükümetinde Bakanlık yapmış ve iktidarın uzun yıllar içerisinde olmuş bir isim olan Ertuğrul Günay’ın da açıklamaları var. “Seçim sistemi değişikliğiyle daha fazla milletvekili çıkarıp Anayasa değişikliği planlıyorlar” diyen Günay, bu hesabın tutması durumunda başkanlık sisteminin getirileceğini söyledi. Bütün bunlar, başkanlık ve yarı-başkanlık sistemlerinin incelenmesini, bunların yol açacağı sorunların ve çözüm yollarının araştırılmasını gerekli kılmıştır. Başkanlık veya yarı-başkanlık sistemine geçiş önerileri, Türkiye’de ilk kez, hükümet istikrarsızlıklarının yaşandığı 1970’lerin ikinci yarısında, akademik ve siyasi çevrelerde tartışılmıştır. Aynı öneri, 1982 Anayasası’nı hazırlayan Kurucu Meclis’te de ifade edilmiş, ancak, halkın seçimi esasına dayanan güçlü bir cumhurbaşkanlığının kişisel diktatörlüğe yol açabileceği dikkate alınarak reddedilmiştir. 1980’lerde Bu yöntemin uygulanması durumunda hâlen Özal, 1990’ların sonunda Demirel ve 2005’te Erdoğan 85 seçim çevresi bulunan Türkiye’de seçim çevresi sa- tarafından tekrarlanmıştır. yısı 146’ya çıkacak. Sistemin metropollerde BDP’ye Başkanlık sisteminin ABD’de sorunlara yol dezavantaj sağlamasına karşın Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde ise avantaj sağlaması öngörülüyor. Örne- açmadığı doğrudur. Ne var ki; bu, ABD yönetimine ğin İstanbul’da bir seçim çevresinde milletvekili seçi- hâkim olan gevşek ve disiplinsiz iki parti sistemi, delebilmek için yüzde 3 civarında bir oy alınması yeterli mokrasi ve uzlaşma kültürünün derinliği, ekonomik oluyordu. Ancak, partilerin ve bağımsız adayların zenginlik, federalizm ve yerinden yönetim gibi pek 2011 seçimlerinde aldıkları oy oranları değerlendiril- çok faktörün bir araya gelmesinin neticesidir. Nitekim diğinde bir seçim çevresinde milletvekili seçilebilmek bazı yazarlar, ABD demokrasisinin başkanlık sistemi için yüzde 12 civarında oy almak gerekecek. Bu du- sayesinde değil, başkanlık sistemine rağmen başarılı rumda İstanbul’da BDP destekli isimlerin milletvekili işleyişini sürdürdüğüne işaret etmektedir. seçilmesi olanaksız hale gelecek. Türkiye’de başkanlık sistemi tartışmaları, yaGörüldüğü gibi, bu sistemin hayata geçmesiyle pısal sorunlara çözüm bulma arayışından çok, Özal, vekil sayısını -yaklaşık olarak- yarı yarıya kaybedecek Demirel ve Erdoğan gibi liderlerin kişisel karizmalabir CHP ve vekil sayısını üçte iki oranında kaybedecek rının seçmen nezdindeki güçlerine duydukları güven bir MHP var. Özellikle MHP, bu sistemlerde yok olma nedeniyle ortaya atılmıştır. Bu liderler, kafalarındaki köklü değişimleri ve politikaları uygulayabilme yonoktasına geliyor. lunda, parlamentoyu engel gibi görmüşlerdir. Buraya kadar seçim sistemi üzerindeki poleTürkiye’de devlet sisteminde bir değişikliğe mikler incelendi. Peki ne oldu da iktidar partisi, farklı seçim sistemleri üzerinde yoğunlaşmaya başladı? Bu gerçekten ihtiyaç olabilir. Ancak bu değişiklik, ABD sorunun cevabı kabaca şöyle verilebilir: AKP’nin ve modeli bir başkanlık sistemine veya Fransa modeli bir Recep Tayyip Erdoğan’ın kafasında yıllardır ABD tipi yarı-başkanlık sistemine geçmek yönünde değil, klasik bir başka