TALENTPOLİTAN 1 | Page 99

reddedemez. Kabiliyeti olmayana da isterse babası Fenerbahçe’ nin sahibi olsun içeriye giremez. Bir kere bu önyargıyı kırmak lazım. Bu bizde var:“ Ya abi benim torpilim yoktu, olsaydı ben şimdi ….”; böyle bir şey yok. Torpile, tanıdığa ihtiyaç yok; Fenerbahçe futbol okulunun yaptığı seçmelere annesi kolundan tutsun getirsin; o iyi bir yetenekse zaten bizim hocalar onu mutlaka görürler. Demek ki onlara tavsiyemiz ne: Yeteneğinin farkında olacaksın, bir; duyuramıyorsan cesaretini toplayıp annenle birlikte Fenerbahçe futbol okuluna geleceksin; seçmelerine gireceksin. Bunun kısa cevabı bu!
• Doğuştan gelen yetenek ve eğitimle sonradan kazanılan beceri, bunlar sizce nedir? Çok güzel bir şey söylediniz. Messi’ nin doğuştan gelen bir yeteneği var, Ronaldo çok çalışarak atletik yapısıyla, güç futbolu oynayan birisi. Ama hiçbir yetenek üzerine bir şeyler konulmadan bir yere gelemez. Siz çok iyi bir yetenek olursunuz, gitar çalabilirsiniz ama çok iyi bir gitar virtüözü olmak için çok çalışmanız gerekir. Bir temel vardır, ben ne kadar alsam elime o gitarı, çalamam. 2 sene de çalışsam çalamam, ama yeteneği olan birisi bir hocayla çok iyi gitar, piyano çalan birisi olabilir. Ne diyeceğiz, yetenek olacak ve üzerine çalışacaksın. Yetenek varsa ama çalışmazsanız, Türk futbolunda örnekleri var, Fenerbahçeli Tarık vardı Gençlerbirliği’ nden gelen. Çok yetenekli; sadece yeteneği ile bir şeyler yapacağına inandı, olmadı. Türkiye’ mizde böyle oyuncular var. Muhammed nerede? Demek ki yetenek olacak, ama o yetenek ham bir demirdir, demir cevheridir. Bunu paslanmaz çeliğe çevirmek için bir çok işlem lazım. Yetenek işin yüzde 20’ si ise diğeri yüzde 80’ i. Yetenek olmasa da yüzde 80’ le olur mu? Olabilir, karateci gibi bir futbolcu olursun. Başka türlü olmaz. Mesela Franz Beckenbauer vardı, hem
yetenek hem çalışmış bir adam.
• Asıl konumuz olan yeteneğe odaklanalım; bilişsel *, fiziksel *, psikomotor * ve duyusal * yeteneklere … Yeni yeteneklerin keşfi ile ilgili bildiğiniz uygulamalar neler, bu keşifler nasıl yapılıyor? Bence yeteneğin keşfi okul öncesi döneminde ailenin veya ailenin yakın bireylerinin dikkatiyle, iyi gözlemlemeleriyle başlar. Artık Türkiye’ de çocuklar sadece ilkokul ile eğitim hayatına başlamıyorlar. Çocuk yuvalarında da öğretmenler buna dikkat etmeye başlamalı. Demek ki aile kısmını geçersek Milli Eğitim Bakanlığı’ na bu konuda çok iş düşüyor. Acaba biz yeteri kadar yapıyor muyuz bunu? Spor bir ülke için çok iyi bir imaj. Bugün Türkiye’ nin ürünleri, tekstil ürünleri hak ettiği yeri almıyorsa, yurt dışında“ Made in Turkey” damgalı çok iyi bir ürünü aldığınızda, burada 3 ödüyorsanız orada 23 ödüyorsunuz. Üretebilme kabiliyetimiz var ama imajımız yeterli değil. İmaj nasıl yeterli olacak? Bizden buz pateni kraliçeleri çıkarsa, yüzme şampiyonları çıkarsa, sırıkla atlamada 2-3 tane dünya şampiyonu çıkarsa Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, İBB neyse bunları birgün Avrupa’ da final oynar ve şampiyon görürseniz o zaman sizin bu ürünleriniz yurtdışında hak ettiği değeri alır. Bir tane parfüm yapın, satamazsınız. Arda Turan diye bir parfüm yapın, satılmaz. Çok Arda Turan’ lar olursa; Emre Mor diye yeni bir yeteneğimiz var, Barcelona’ da harikalar yaratırsa; Fenerbahçe Avrupa’ da 2-3 tane kupa kaldırırsa, kendi kemikleşmiş taraftarının dışında Barcelona’ nın sahip olduğu gibi Çin’ de, Japonya’ da yüzlerce milyon sempatizanı olursa onların adına, Türkiye’ nin adına yapılacak markalar çok değer kazanır. Buraya şuradan geldim: Bunun bir ülkenin refahına da katkısı vardır ama Milli Eğitim Bakanlığı’ na düşen de bir görev var. Spora olan
BİR YETENEK KAŞİFİDİR