hem taraftar, hem yöneticisiniz, kime
bağıracaksınız? Kendi kendinize mi? Onun
yarattığı moral çöküntülerine hazır olmak lazım.
Bir de maddi ve manevi meşakkate katlanmak
lazım. Yönetici adaylarının çok olması, bir yarış
olması güzel bir şey. Bir de yöneticinin “Ben
Altyapı
yatırımları, bir
meyve ağacı dikip
5-6 sene onun
meyvesini almayı
beklemeye benziyor.
• Uyum aşamasına kimse bakmıyor!
Kimse bakmıyor! Arsen Wenger 15 yıldan fazla
Arsenal’in hocası. Geçenlerde mesela Yılmaz
Vural Gençlerbirliği ile anlaştı, 1 maça çıktı ve
yenilince görevine son verildi. Orada da bazı
önlemler almak lazım: Bir takım bir sezonda ikiden
fazla hoca çalıştıramaz, bir hoca ikiden fazla yere
gidemez gibi şeylerle zorlamak lazım. Hatta mücbir
bir sebep yoksa, Allah korusun hastalık ölüm
yoksa sezona başlayan hoca ile bitirmelidir. Hem
hocalara saygınlık kazandırır, hocalara güven verir;
hem de kulüp başkanlarının hocalar üzerindeki,
varsa, tahakkümünü ortadan kaldırır. “Seni atarım,
seni gönderirim” diyemez!
• Savaşçı bir futbol gönüllüsü yönetici olarak,
birikimlerini futbol ve yetenek alanına aktarmak
isteyen yönetici adaylarına tavsiyeleriniz neler?
Hakarete tahammül edebilmek, çünkü herkesi
aynı anda memnun edemezsiniz. Yolda gezerken
size sarılıp fotoğraf çektiren olabileceği, imza
alabilecekleri gibi size olmadık küfürleri de
edebilirler. Bu küfürleri duyabilmeniz ve kulak ardı
edebilmeniz lazım. Yöneticilik, taraftarlıktan daha
zor bir iş, çünkü taraftar olarak beğenmediğinizde
bağırır, çağırırsınız. Ama yönetici olarak
buraya belirli bir dönem için geldim, ömür boyu
burada değilim; olmam da yanlış olur, arkamdan
gelenlere yer açayım, yeni gelenlere tecrübemi
aktarayım” diyecek kadar komplekslerini en aşağı
seviyeye indirmiş olmaları lazım.
• Bilimsel bir merkez, bir enstitü veya farklı bir
oluşum! Sadece gözleme ve şansa bırakılan bir
yetenek keşfi mi, artan maliyetler mi, yoksa
bilimsel temelli bir şeyler yapmanın zamanı
geldi mi? Dünya örnekleriyle kıyaslayarak
özetleyebilir misiniz?
Zamanı geçti! Yurtdışındaki önemli, büyük
takımların bir futbolcuyu 2-3 sene izleyip
almadığını biliyorum. Scout ekibi var, gidiyorizliyor, rapor tutuyor, uğraşıyor; 1 ay 1 sene
değil, 3 sene sonunda “Bu bize yaramaz” diyor.
Demek ki bilimsel, kapsamlı bir izleme-gözleme
hakikaten çok önemli. Banttan futbolcu izleyip
alalım, son maçına gidip bakalım. Nasıl oynuyor?”
falan olmasından dolayı menajerler öyle şeyler
geliştirmişler ki zamanında özellikle Brezilya’da,
arkadaşları “Bu adam pazarlanacak” diye öyle
güzel yardımlaşma yapıyorlar ki, takdir etmiyor
değilim; oyunda parlatacak düzenler bile kurulmuş.
O yüzden uzun yıllar incelemek lazım. Aile yapısını,
geldiği yeri, özel hayatındaki sorunları bilmek
lazım. Bilirsiniz, Brezilya’da yol kenarlarında, açıkta
mahalleler vardır, açıkta insanlar yaşar; bunlara
Favela derler. Fakir çocuklar; kabiliyet varsa refaha
ermenin en kolay yolu okuyup mühendis, işadamı
falan olmaktansa kestirme yoldan futbolcu olarak
çok paralar kazanmak! İsmini vermeyeceğim
B İ R YETENEK
KA Ş İ F İ D İ R