TALENTPOLİTAN 1 | Page 156

dağıtılması, en sonunda dublaj sanatçılarının stüdyoya alınması, prova kayıt ve ön kayıtlarının yapılması … Günler süren yorucu ve daha önemlisi bir ekip ruhuyla birlikte hareket etme yetisinin sergilendiği tempolu zamanla, yarışılan bir iştir seslendirme … İşte bu yoğun tempoya, karanlık ve güneş almayan bir stüdyoda, önünde mikrofon, kulağında kocaman kulaklığa rağmen, hatta yanında seslendirme yaptığın, belki de normal hayatta kendisinden hiç hazzetmediğin sanatçı arkadaşınla“ sevgili” olmak, bunun hissini izleyiciye vermek … Büyük bir meziyet … Önemli bir yetenek … Ülkemizde yaptığı başarılı seslendirme çalışmaları neticesinde ünlü olmuş çok değerli sanatçılarımız var … Sungun Babacan, Sezai Aydın, Nevra Serezli, Alev Sezer, Okan Bayülgen bunlardan bazılarıdır. Seslendirme sadece yabancı bir materyalin ana dile çevrilmesi olgusu değildir, bazı durumlarda-örneğin yerli yapımlarda- sessiz çekim yapılmış olabilir; bu gibi durumlarda çekimin üzerine baştan sona ses kaydı yapılır. Ya da sinema / dizideki önemli karakterin birinin sesine güvenilmiyor, oyunculuğu aksıyor olabilir. Bu gibi durumlarda filmin / dizinin başından sonuna o karaktere bir seslendirme ustası hayat verir ki buna uzun yıllar devam eden bazı dizilere rastladık. Yani oynayamayan bir aktörü ses ile büyütebiliyorsun. Onun ününe ün katabiliyorsun … Seslendirme işinde ustalar iyi paralar kazanıyorlar. Peki dünyanın bu işten en çok kazanan adamı kim diye sorarsanız Amerikalı Bill Ratner’ ın bir dakikalık ses kaydı için 150-200 bin dolar aldığı söylenir.( O en önemli Amerikan filmlerinin fragmanlarında duyduğunuz ses var ya, o ses onun) Başından beri hep dile getirdik“ Türkiye’ de seslendirme çok ileri düzeyde hatta dünyada 1
numarayız”… Peki bu nasıl oldu …? Bence bunu tek bir nedene bağlamak mümkün değil. Birkaç mantıklı sebebi var. Kanaatimce en önemli neden ülkemizde seslendirme kültürünün temelinin TRT kurumu tarafından atılmış olması. Bu en önemli neden. Seslendirme işinin çok eski yıllardan beri devlet ciddiyeti, kalite bilinci ve maddiyattan kısmadan sonuca yönelik yani iyi iş çıkarmaya yönelik bir çaba olması bu başarıda etkili olmuştur. Sonrasında gelen en önemli etken ise seslendirme yapan sanatçıların kalitesi … Ülkemizde seslendirme yapan sanatçıların büyük bölümü oyuncu, tiyatro eğitimi almış devlet, şehir ya da özel tiyatrolara uzun yıllardır emek veren veya bu tiyatrolarda önemli başarılar elde etmiş, sahne kültürüne vakıf, karakter oluşturma, kişi, olay ve sonuç analizi yapabilme yeteneği gelişmiş, üst düzey
156