SözŞehri 3. Sayı Apr. 2016 | Page 79

SİZDEN GELENLER TEYZEMİN TEK Bİ CANI VARMIŞ. FERHAT LAP Hiç bugünkü kadar uzun sürmemişti gece. Uyusam her yerde onun hatırası var, uyuyamam. Bugünlerde uyku haram ama bu gece, özellikle bu gece uyumamak farzdır bedenime. Balkonda oturuyorum ve gözlerimin kör olmasını ilk kez bu kadar çok istedim. Artık sevmiyorum yıldızları, hatta nefret ediyorum. Her kaydıklarında sevdiklerimden öteki dünyaya yolluyorum. Artık ne gece olsun ne de yıldızlar karanlık gecemi aydınlatsın. İşte bu gece teyzem öldü. Tabutunu bahçedeki ağacın altına koydular. Dışarısı soğuk, rüzgarın önüne geçip tüm poyrazını içime çekmek istiyorum. Teyzem soğuk tahtanın içinde ve üzerinde beyaz bir çarşaf var. O çarşafın adını duymak istemiyorum. O beyaz benim için dünyanın en karanlık örtüsü. Kim ona sarınsa toprağın altında yaşamaya başlıyor. Teyzem orada yatıyor. İçeride ağıt sesi var, dışarıda ise rüzgarın sesi, benim sesim. Ona çok yakınım ama o çok uzak bana. Yoksa ben mi ona uzağım? Öğlen vaktinde toprak ile düğünü olacak onun. Ay ile nişanlanacak. Ardından ayetler ısıtacak tenini. Sana yalvarıyorum gece biraz daha geç git, güneş biraz daha geç doğ. Onunla biraz daha sohbet edeyim. Dilim susuyor ama içimde ne kıyametler kopuyor. Toprağın altında koru kendini sultanım. Böcekler dokunmasın tenine, rüzgar yorganın olan toprağını götürmesin kefenine siyah değmesin. Bundan sonra sen gecesin ben gündüz… Hep peşindeyim. Sen gittikçe bulutlara seni soracağım. Bulamasam da biçare mecnun olup kuytuda leylalara seni soracağım. MELİSA ŞAHİNBAY (16 Yaşında) EKİM - KASIM - ARALIK 2015 77