SözŞehri 3. Sayı Apr. 2016 | Page 56

HİKAYE beş parasız kalıyor. Sonunda okuma sevdamız, her şeyin üstünde bir yıldız gibi parlıyor. *** Okulların açılmasına sayılı günler var. Kapının önünde duran pikap, sanki dilleniyor; “haydi gidiyoruz” diye. Bir yanda umutlar bir yanda hüzün. Bütün istediklerimiz bir arada olmuyor ki. Boyun eğiyoruz kadere. Fazla bir eşyamız yok zaten. Hemen doluyor pikap. Muhtar emmi, konu komşu, çocuklar, kediler, tavuklar, bahçedeki ağaçlar, dallarında kuşlar hep birlikteyiz yine. Herkesin yüzünde hüzünden bir parça. Dualar katmer katmer. Yaşadığım güzel yıllar, oynamaya doyamadığımız oyunlar, acı tatlı hatıralar hepsi bir duvar gibi kenetleniyor karşımda. Ne olur, kesmeyin yolumuzu. Yol verin geçelim. Okuyacağım, sizi unutmayacağım, sahipsiz bırakmayacağım, diyorum sessizce. Arkadaşlarla tek tek vedalaşıyoruz. Ağlamayan yok. Ah çocuklar, böyle hep bir aradayken, bir düğme oyunu daha oynayıversek, demek geliyor bir anda içimden. Oynamaya doyamadığımız şu düğme oyunu. 54 EKİM - KASIM - ARALIK 2015 Ortaya yine bir daire çizsek. Ortaya, elimizdeki düğmeleri üst üste dizsek. Bütün düğmelerim, dört delikli olsa. Sonra dışarıdan sırayla vursak düğmeleri. Daireden çıkanları toplasak. Bu sefer ben ütülmesem çocuklar. Bütün düğmeler benim olsa. Gidiyorum nasılsa. Yok, canınız sıkılmasın, hepsini üttüm diye. Sonra hepinize eşit dağıtsam. Gülüşseniz. Yine “ sağol abi” deseniz. Yüzünüzdeki gülücükleri toplasam. Onlar hazinem olsa benim, hep saklasam. yine bunları kullanırız, diyor. Evimiz, bahçemiz, hayvanlarımız götüremediğimiz her şey önce Allah’a sonra babaannemlere emanet. Babaannemin gözleri de ıslanmış, dudakları titriyor: - Güle güle gidin, merak etmeyin iyi bakarım evinize eşiğinize, diyor. “Sütünüzü, yo '