SözŞehri 3. Sayı Apr. 2016 | Page 32

DOSYA EMRE BOSTANCIOĞLU Komşu Sesleri  FATMA PEKŞEN 30 EKİM - KASIM - ARALIK 2015 adın, sabah mahmurluğuyla geceliğinin içinde gerindi, çene kemiklerini kütürdeterek esnedi. Mutfağa girip, çaydanlığa su doldurup ocağa oturtmadan önce, geniş mutfaktaki tezgâhın bir köşesinde duran televizyonun düğmesine dokundu. Hayret! Ne görüntü vardı, ne de ses. Elektrik düğmesini çevirmeyi akıl edince içi sıkıntıyla doldu: Elektrikler kesilmişti. Perdeyi biraz araladı. Mutfak masasına, yağmurlu göğün bir kısmı konuk oldu. Sıkıntıyla ıslak sokağa baktı, elektriksiz, televizyonsuz koskoca gün nasıl geçecekti?  ocakta ısıtıp uzun süredir unuttuğu “bulaşık yıkama” işlemini gerçekleştirdi. Durulanmış kap kacağı bulaşık selesine yerleştirecekken, aklına bitişik komşuyla birbirlerine gönderdikleri mesaj geldi. Musluğun bulunduğu su borusuna bir kere kaşıkla vuruldu muydu “kahve içelim”, akşamüstleri dört kez vuruldu muydu “misafirim var, sen de gel” anlamına geliyordu. Epeydir mesaj göndermiyorlardı birbirlerine. Kadın bir iki saniyelik tereddüdün ardından, eline geçirdiği bir kaşıkla iki kez musluğa vurdu. Az sonra karşıdan da iki kez vuruldu; mesaj gelmişti: Hazırım...  Kahvaltıdan sonra alışkın olduğu üzere bulaşıkları makineye koyacakken, aklına kesik elektrikler geldi. Suyu Öğlen yemeğini hazırlarken, üst kattaki özürlü çocuğun haykırışlarını, annenin çaresiz cevaplarını duydu. K