FARUK AKBAŞ
hekim olarak ilk görev yaptığım yere,
Konya’ya bağlı bir beldenin sağlık
ocağına gitmiştim. Gençtim, bekârdım. Gittiğim yer küçük bir beldeydi.
İlk gece bir eve misafir olmuştum.
Tren istasyonunun yanında bir evdi.
Akşam yemeğinden sonra çaylarımız
gelmiş, sohbetler edilmişti. Üzerimde
yol yorgunluğu, geldiğim yeni yerin
yabancılığı vardı. Saatler ilerliyor, ağır
bir uyku beni içine çekiyordu. Ev sahibine bir şey diyemiyordum. Bir müddet daha geçti; yine bir hareket yoktu.
Evin büyüğü olan Hacıanneye sıkılarak: “Anneciğim sizin buralarda kaçta
yatılıyor?” dedim.
Hacıanne: “ Evlâdım treni bekliyoruz. Az sonra tren gelecek.” dedi.”
Merak ettim, tekrar sorum: “Trenden
sizin bir yakınınız mı inecek?”
Hacıanne: “Hayır evlâdım, beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok. Ancak
burası uzak bir yer. Trenden buraların
yabancısı birileri inebilir. Bu saatte,
yakınlarında, ışığı yanan bir ev bulmazsa, sokakta kalır. Buraların yabancısı biri geldiğinde, “ışığı yanan bir ev”
bulsun diye bekliyoruz.”
KAYNAKLAR
Konya Ovası’nda veya Türkiye’nin bir
başka yerinde trenden inen yabancılar
için ‘Işığı yanan evler’ yerinde duruyor
mudur? Yabancılar yorgun bedenlerini yün yataklar içinde dinlendirmeye
devam ediyorlar mıdır?”***
(1)-T.D.K. Derleme Sözlüğü, C: VIII. 1975,
Ankara, s. 2913.
Anadolu’nun yolları kadınlarımızın
konuk ağırlamada ve yardıma muhtaç insanlara gösterdiği ilgiyi belirten
yaşanmış bu olaylar gibi, kahraman
kadınlarımızın nice dile gelmemiş
hatıralarına tanık olmuştur. Gönlümüzdeki insanlık ışığı yandığı sürece,
evlerimizin de ışığı yanmaya devam
edecek. Ailelerinin ve yaşadığı toplumun iyilik melekleri, isimsiz kahraman
kadınlarımız, gönlünüz ve gözünüzdeki insanlık ışığı, yalnızca “evlerin
yanan ışığı” değil, umudumuzun da
ışığıdır.
*Araştırmacı-Yazar, Sivas.
[email protected]
Divriği’de konak kelimesi, misafir/konuk anlamında kullanılır.Eskiden Kalede
oturan saygın aileler, şehirdeki yakınlarını
ziyarete geldiklerinde, bu misafirlere ev
sahibi çok ikramlarda bulunurdu. Divriği’de söylenen “Kaleden konak mı geldik?”
deyimi, misafirlere çok ikram yapıldığı
zamanlarda kullanılır olmuştur. Azerbaycan’da da konak misafir demektir.
(2) İlhan Ayverdi, Misalli Büyük Türkçe
Sözlük, Kubbealtı Lügatı, İstanbul, 2005,
s. 2083.
(3)-Tuncer Gülensoy, Kaybolan Değerlerimiz, Komşuluk, Erciyes, S: 268, Nisan 2000,
Kayseri, s.1.
(
KT