en alerjik egzaması olan
genç bir adamın
annesiyim. Oğlum, bu
hastalıkla tanıştığında
henüz 15 yaşındaydı. Bütün vücudu kızarıyor, pul pul dökülüyordu. Sabahlara kadar kaşınmaktan uyuyamıyordu. Tabi ki bir çok doktora götürdük ama bir çare bulamadık. Ankara, İstanbul ve Antalya da bir çok hastanede yatarak tedavi gördü. Her seferinde birçok bağışıklığı (immunsupresif) baskılayan ağır ilaçlar kullanmak zorunda kaldı. Ama oğlumda gözle görülür bir değişiklik yoktu. Hem okul hem de sosyal hayatı tamamen bitmiş durumdaydı. 2 yıl önce tesadüfen Dr. Recep Bey ile tanıştık ve bize hastalığın altında yatan asıl etmenlerin neler olduğunun araştırılması gerektiğini söyledi.
Bu etmenleri bulmak için birçok test uyguladı. Egzamanın altında yatan etmeni bulduktan sonra tedavi yöntemini belirleyip tedavisine başladı. Öncelikli olarak bir diyet programı verdi. Yememesi gerenken o kadar çok gıda türü vardı ki. Böylece mutfağımızda yeni bir anlayışa geçmemiz gerektiğini anladık. Paketlenmiş bütün gıdalar, ekmek ve unlu ürünleri, şekerli tüm gıdaları tamamen hayatımızdan çıkardık. Oğlum bu süreçte hiç bir ilaç kullanmadı. Haftada birkaç kez doktor beye tedaviye geldik vücut dengesini sağlamak için akupunktur ile tedaviye başladık. Recep beyin koyduğu kurallara harfiyen uyduk ve hastalığı nerdeyse %80 iyileşti diyebilirim. Artık bol sebze bol salata ve günlük 2,5-3 lt su ile besleniyoruz. Mutfağımda sebzelerle pratik tarifler uyguluyorum.
B
BİR ŞİFANIN
ÖYKÜSÜ
Silindir ailesi oğlunun egzama hastalığı tedavisine başlarken alışılan beslenme tercihini değiştirmek zorunda kaldılar. Mualla Hanım geleneksel türk mutfağında alışılmamış yemek tariflerini paylaşıyor.
Karnıyarık yerine sağlıklı bir tarif.
Patlıcanları ortadan yarın. Fırın tepsisinde yumuşayıncaya kadar pişirin. Ocakta doğranmış soğanı, biberiiyice kavrulun ve evde yapılmış domates sosundan ekleyin. Fırında pişen patlıcanların içine ekleyin ve tekrar fırına verin. Soğuyunca üzerine doğranmış maydanoz serperek soğuk servis yapılın.
Fotoğraflar: Mualla Silindir