SEVECEN 24 | Page 168

SEV’ EREK YAZIYORUZ!
MUTLU OLMANIN ZORLUĞU
SEVGİLİ DÜNYA
FARKLI OLANA SAYGI

SEV’ EREK YAZIYORUZ!

Türkçe dersinin temel becerilerinden olan yazma alanında öğrencilerimiz yetkinleştirmek için farklı tekniklerle, farklı ortamlarda, kendi seçtikleri türde ve içerikte yazılar yazmalarına olanak sağlanmaktadır.
Ferah Akbaş
Defne ÇANDIR

MUTLU OLMANIN ZORLUĞU

Mutluluk size ne ifade ediyor? Mutluluk bence bir yaşam biçimi. Eğer bir insan içten bir şekilde gülebiliyorsa zaten hayat o kişi için güzeldir, ancak gün geçtikçe mutlu olabilen kişi sayısı azalıyor. Teknoloji hayatımıza girdi. İnsanlar bütün işlerini teknolojiye bıraktı. Bir insanın ekmek parası için çalıştığı, alnının terini döktüğü yerlerde, demirden makineler çalışıyor. İşsizlik arttıkça mutluluk azalıyor. Sonra insanların kaynaştığı mahalle ortamları, kahveler, parklar ve daha nice yerler artık ya yok ya da önemini kaybetti. Artık sadece çekirdek aile ortamları var ama neye yarar! Anne ve babalar eve geç saatlerde yorgun argın geliyor; çocuklar yığınla ödevle uğraşıyor, bitmeyen sınavlara çalışıyor. Peki bu kadar yalnızlığın, mutsuzluğun içinde hâlâ bir umut var mı? Evet, var. Güneş bile tepeden bize gülümsüyorken, biz neden gülümsemeyelim? Mutlu olmak varken, güzellikleri unutmak mıdır bize düşen? İnsanların mutlu olmak için yaratıldığına inanıyorum. Ünlü düşünür Tolstoy’ un dediği gibi:“ Mutlu olmak istiyorsak hayatın cisimde değil, ruhta olduğuna inanmalıyız.” Zaten zor olan, mutlu olmak değil mi? Hadi biraz çaba, biraz gayret...
Doğa KOROĞLU

SEVGİLİ DÜNYA

Sizinle mutluluğun önemi hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Her zaman mutlu olmalıyız gibi klişe laflar etmeyeceğim size. Size ancak şunu söyleyebilirim ki içinde olduğunuz şeyin güzel ve olumlu yönlerini düşünün ve hayattaki en büyük amacınız mutluluğa ulaşmak olsun. Zaten mutluluğun asıl tanımı da budur, içinde olduğun durumdan güzel şeyler bulmak ve olumlu düşünmeye çalışmak. Elbette kimi zaman üzülecek, kimi zaman sıkılacak, kimi zaman da ne hissettiğinizi bilemeyeceksiniz. Bu doğal bir durum, çünkü bunlar insana özgü duygular; ama mutlu olduğumuz zamanlar, diğer duyguları yaşadığımız zamanlardan biraz daha fazla olmalı ki hayat yaşanır olsun. Elimizdekilerin değerini bilmediğimiz zamanlar olur. Bu zamanlar, sağlık gibidir; kaybedince değeri anlaşılır. Küçükken çocuk olmaktan yakınan, büyüyünce de eski günlerini özleyen bir yetişkin bu duruma ne güzel bir örnektir ya da sağlığının değerini bilmeyip de ayağı alçıya alınınca koşmanın değerini anlayan bir çocuk … Peki başımıza olumsuz şeyler gelmeden sahip olduklarımızın değerini bilseydik o zaman değişen şeyler olur muydu? Evet, daha mutlu olurduk. Bu yüzden sahip olduklarınızın değerini bilin ve bunlarla mümkün olduğunca mutlu olmaya çalışın. Güneş size gülümserken denizler size arkadaş olsun!
İrem KURTDEMİR

FARKLI OLANA SAYGI

Çoğumuz kendi doğrularımızla çelişen her türlü düşünceyi, görüşü yanlış olarak kabul ederiz. Biri bir şey söylerken genellikle ön yargı ile bakarız. Biz, dünyayı kendi süzgecimizden geçirerek algılarız. Bize farklı gelen herhangi bir durumda farklı olanı hor görür, saygı duymayız. Örneğin, farklı takımları destekleyen taraftarlar, birbirlerinin düşüncelerini çok fazla yargılarlar. Kişi karşısındakinin değerlerine hakaret ettiği zaman aynı davranışı diğer taraf da sürdürecektir. Bunun sonunda tartışma kaçınılmazdır. Ben bu tip durumları akıl almaz buluyorum. Farklılıklara tahammülü olmayanlar, karşısındakine saygı duymuyor demektir. Peki farklılıklara saygı olmak, tam olarak nedir?
Farklılıklara saygılı olmak, insanları dış görünüşlerine, belli özelliklerine göre değerlendirmemek, onların da kendi doğruları çerçevesinde yaşadığının farkında olmaktır. Farklılıkları, birer zenginlik olarak görebilmektir. Başkalarının düşüncelerini anlayabilmek için kendi düşüncelerimizin hepsinden vazgeçmek zorunda olduğumuzu da düşünmüyorum, çünkü başkalarının düşüncelerini dinledikçe kendi düşüncelerimizi değerlendirme, geliştirme ve olgunlaştırma fırsatını buluruz. Farklılıklar, hayata renk katan değerlerdir. Bir toplumu geliştiren, güzelleştiren en önemli unsurlardır. Kim herkesin aynı olduğu, renksiz bir dünyada yaşamak ister ki?
166