Deren ÇUKUR
SAYFALARDA KENDİNİ BULMAK
İnsan kitap okurken farklı dünyalara seyahat eder. İlk sayfadan itibaren dünyadan soyutlanır ve farklı maceralara atılır. Bazen karakterler ile o kadar bütünleşiriz ki onların hissettikleri şeyleri hissederiz. Kitaptaki karakterin utancını hissederiz mesela. Hatta belki sırf o utandı diye yanaklarımız kızarır. Ve o tuhaf his … Kimi zamansa bitirmek bile istemeyiz kitabı. Çünkü içinde kendimizi buluruz. Her bir satırda söyleyemediğimiz, söylemeye korktuğumuz kelimeler yazar adeta. Bittiğinde ise, boş hissederiz. Sanki ait olduğumuz yeri bulmuş ve kaybetmiş gibi.
Mesela ben kimse olmadığında en sevdiğim kitabı okurum. Çünkü ne yaşamış olursam olayım, o kitap hep beni yansıtır. Kitabı okuyamadığımızda bile onunla ilgili hayaller kurarız kimi zaman ya da gerçekte olsa neler olabileceğini hayal ederiz. Son sayfayı okuyunca tekrar kapağına bakar ve düşünürüz. Kapaktaki resmin anlattıklarını, replikleri, olayları düşünürüz. Bazı sayfalarda gözyaşlarımız ıslatır sayfayı, bazılarındaysa gülmekten nefes alamaz hale geliriz.
Sizi bilmiyorum ama ben bir kitap okurken sayfalarını koklarım. O koku bana başka kitapları hatırlatır. Başka zaman ve duyguları.
İnsan her şeyde kendisinden bir parça bulabilir. Ama yalnızca kitaplarda tamamını bulabilir. Bir insan hakkında en çok bilgiyi en sevdiği kitap verir. Çünkü o kitabın cümlelerindedir o kişinin hisleri.
Derin DEMİRCİ
KENDİMLE YÜZLEŞMEK
Şimdi bir bisikletle sahil turu yapsam … Kendimi denizden esen o hafif rüzgâra kaptırsam... Kendimle baş başa kalıp bazı şeyleri düşünebilsem …
İnsanın kendi içinde böyle şeyleri yaşadığı zamanlar çok fazla olur. Kendisiyle baş başa kalmak ve bazı şeyleri düşünmek ister.
İşte ben o insanlardan biri oldum hayatım boyunca. Hayatımın her kötü anında gerçeklerden kaçıp, belki de sadece bildiğim doğrulardan uzaklaşıp bisikletle bir sahil turu yapmak istedim. Bir kereliğine de olsa o rüzgâra kapılmak istedim. Ama hiçbir zaman bunu başaramadım.
Hayatımda hep yapmak istediğim ama hiçbir zaman başaramadığım bir şeydi bu. Kendimle yüzleşmek … Bazen kendime“ Ne olurdu kaçmak zorunda kalmasaydım ya da beylik bir düşünce içerisinde kalmasaydım da yazmak, anlatmak bu kadar zor olmasaydı …” dediğim çok olur.
Bunu, şimdi daha iyi anlıyorum. Meğerse insanın bir şeyleri elde etmek istiyorsa yaralanmayı da göze alması gerekiyormuş. Gerçeklerden ne kadar kaçmaya çalışırsak çalışalım, onlar bizim önümüzde duran bir engel olarak kalmaya devam edecekmiş.
Artık başardım. Şimdi ne zaman zor bir anım olsa bir bisikletle sahil turu yapıyorum. Kendimi denizden esen o hafif rüzgâra kaptırıyorum. Bunu başardığım için çok mutluyum.
156
158