PROFESYONEL ASCI DERGİSİ | Page 9

BAŞLARKEN Ülkemizdeki Aşçı Derneklerinin Sıkıntıları Ülke Aşçılığı için en önemli konularından birisidir dernekçilik. Ama bizler bunun kıymetini bilemeyiz. Dernekçiliğin önemini anlayamayız. Sosyal içerikli etkinliklere yeterli ilgiyi göstermeyiz, birde bu yetmezmiş gibi üstüne de emek verenleri gömemezden gelerek başlarız yine her şeyi biz bilmeye! Eleştirmek ve istemekten başka bir şey yaptığımız yok aslında… Sürekli elimizde bir sopa, kime vursak diye bakarız. İşin her zaman en kolayına kaçar, hiçbir şey yapmaz, yardım isteklerine cevap vermez, fakat birileri çıkıp bir şeyleri başarmak için çalışmaya başladığımızda maşayı yine alırız elimize ve başlarız kovalamaya! Buna ne hakkımız var ise! Ülkemizde derneklerimiz çok yoğun bir şekilde çoğalmakta. En ufak fikir ayrılıklarında yeni bir dernek kurulma yoluna gidilirken ortak bir nokta bulmak fikrinden yoksun kalırız. Oysaki unutmamamız gereken en önemli kuralın birlik olunması gerektiğini hepimiz biliriz. Ama fikir ayrılıklarına dayanamayız, karşıt görüşlerle aynı çatı altında duramayız. Çünkü birbirimize hoş görümüz kalmamış, görüşlere saygı duymayı bilememişiz… Bu şekilde başlayan ayrılıklarda dernekçiliği içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Ufak kitleler halinde dağınık yaşayan topluluklara dönen dernekçilik, tek çatı altında farklı görüşleri toplamayı başaramamaktadır. Bunun birinci sebebi yukarıda belirttiğim gibi zıt görüşe hoşgörüsüz oluşumuzdan, özgürlüğümüze aşırı düşkün olduğumuzdan… Başta hepimizin tek amacı ülkemizin Aşçılık sektörünün kalkınması, insanları bir arada tutmak, issizleri kollamak, kalkındırmak değil miydi? Evet öyleydi… Fakat bölünen Aşçılık toplulukları kendi derneğini ayakta tutma savaşına başlarken, Aşçılık adına olumlu adım atmayı unuttular. Kaybeden kim mi oldu peki? derneklerimiz kaybetti, aşçı federasyonlarımız kaybetmiştir, aşçılarımız kaybetmiştir, ve de en önemlisi Aşçılık mesleği kaybetmiştir…! Peki, bizler bu kısıt döngü içerisinde bu şekilde dönmeye devam edersek Türk Aşçılığı ne kazanacak? Senelerdir bu şekil de bölmediler mi zaten hepimizi? Düşünüyorum da acaba farklı görüşteki insanlar tek bir derneği ortaklaşa kalkındırmayı bilse de hep beraber el ele vererek Aşçılık sektörüne topluca yardıma gitsek. Herkes bir yerinden tutsa, bu şekilde çözülmez mi sizce aradaki kırgınlıklar? Çoğalmaz mı aradaki saygı ve sevgi bağları? Artmaz mı hoşgörü anlayışı? Bizler dernekçilikte öncelikle bu yönetim anlayışını uygulamalıyız. Nasıl ki bir yönetim kurulu toplantısında farklı görüşteki insanlar bir araya gelip, oylama usulü bir karar alıyor ve alınan karara karşı görüştekilerde buna saygı duyuyor, işte bizlerde dernekçilik anlayışında bu şekle gelmeliyiz. Uğur ALPARSLAN İSPAD Yönetim Kurulu Başkanı www.ispad.org.tr Avrupa ülkelerinde bunu başaran Aşçı dernekleri yok değil. Onları buradan teker teker tebrik ederim. Ayrılarak uzaklaşan, bırakın hizmet ettiği topluluğa bir şey kazandırmayı ters etkiyle zararlara neden olan derneklerimizin de bu derneklerden ders almamız gerektiğini düşünüyorum. Saygılarımla GIRISVEDERNEKHABERLERI 7 10.01.2014 08:27