hiç durmadan çalışmaktadır ve enerjiye
sürekli ihtiyacımız vardır. Eğer hala bir
şeyler yemediysek gerekli enerjiyi nereden
buluyoruz?
İnsülinden sonra devreye ‘’glukagon’’
hormonu girer. Glukagonun görevi
karaciğerimizde önceden glukojen olarak
depolanmış olan yedek şekerin kana
geçmesini ve yakıt olarak kullanılmasını
sağlamaktır. Bu yedek şeker de bize 2-2,5
saat yeter. İşte yağların parçalanması için
en kritik nokta buradan sonrasıdır. Çünkü
buradan sonra sıra üçüncü hormon olan
‘’leptin’’dedir. Eğer 4-5 saattir hala yemek
yemediysek devreye ‘’leptin’’ devreye girer
ve leptinin de görevi, vücudumuzun çeşitli
bölgelerinde önceden depolanmış olan
depo yağları parçalayıp şekere çevirerek,
vücudumuz için gerekli olan enerjiyi
sağlamaktır2. Bir başka deyişle 4-5 saatten
daha sık aralıklarla yemek yersek sürekli
insülin salgılarız ve leptinin salgılanmasına
fırsat vermeyiz. Dolayısıyla da depo
yağlarımız bir türlü parçalanamaz ve kilo
veremeyiz.
Özetle, sık sık bir şeyler yemek sürekli
insülin salgılanmasına neden olur, leptin
salınımını baskılar ve depo yağlarımız
parçalanamaz. Artı yediğimiz besindeki
glukoz miktarı hücrelerimizin ihtiyacından
fazlaysa depolar kullanılmak bir yana
kandaki fazla glukoz da yağa çevrilir ve
diğer depo yağlarının yanında yerini alır.
İnsülin gerekli miktardaki glukozu hücre
içine sokarken gereğinden fazla olan
glukozu da yağa çevirir. Artık enerji, şeker
ve yağ arasındaki dönüşüm mekanizmasını
biliyoruz. Şimdi yapmamız gereken işini
yapması için leptine zaman vermek…
Ref: 1. Henry B., et al. Reversing diabetes and
obesity naturally: a NEWSTART lifestyle program.
Diabetes Educ, 2004 Jan-Feb.; 30 (1):48-50 2.
Friedman JM. The function of leptin in nutrition,
weight, and physiology. Nutr Rev.2002 Oct; 60
(10pt2)
NİSAN - MAYIS 2014 POWERBOATS&YACHTS
DERGİ NISAN MAYIS .indd 145
145
2.04.2014 08:38