İşten izin
alıp elimde
kamerayla
mesela,
tezgahtaki
kadına bile
“Beni çeker
misiniz?”
diyordum.
Perspective: Uluslararası İlişkiler bölü-
mü mezunusunuz. Bölümünüzden çok
farklı bir alana odaklanarak blog yaz-
maya nasıl başladınız? Kendinizi tam
zamanlı blogunuza adamaya nasıl karar
verdiniz?
Billur Saatçi: Galatasaray’a girdiğimde
aklımda ilk iletişim bölümü vardı ama
onun yerine Uluslararası İlişkiler oku-
dum. Şimdi dönüp baktığımda, bölü-
müm bana çok şey katmış olsa da, şu
an yaptığım işle daha alakalı olduğu için
iletişim daha doğru tercih olurmuş. Me-
zun olduğumda, nerdeyse 1 yıl iş arama
sürecim oldu. İyi okullardan mezun
olunca hemen iyi şirketlerde çalışacağız
diye bir beklenti oluşturulmuştu ama
maalesef öyle olmadı. Tezimi verdikten
nerdeyse 1 yıl sonra, bir halkla ilişkiler
şirketine girdim. Okuduğum bölümle
çok ilintili olmasa da, çok renkli ve hare-
ketli bir dünya sundu bana. 1 yılı aşkın
çalıştığım bu ilk işim, sektörde dene-
yim kazanmak adına bana çok sey kattı.
Sonrasında, digital dünyanın da hızla
büyümeye başladığı zamanlarda, daha
yaratıcı bir şeyler yapmak istediğim için
pazarlamaya yöneldim. 4 yıldan fazla,
bir mobil ve dijital ajansta, proje yöneti-
ciliği yaptım. Coca-Cola, Unilever, P&G
gibi çokuluslu kurumsal şirketlerle ça-
lışma şansım oldu. Masabaşındaki bu 5
yıllık deneyimin, şu an yaptığım işe kat-
kısı büyüktür tabii.
İlk blog’umu 2005 yılında, Cam
Ocağı’nda aldığım eğitim sonrasında,
yaptığım boncukları, takıya dönüştür-
düğüm hallerini paylaşmak için aç-
mıştım. Tek kelime yazı dahi yoktu,
sadece fotoğraf olarak paylaşıyordum.
Offnegiysem.com ise 2009 yılının Mayıs
55
ayında, şirkette bir arkadaşımın “Billur
giydiklerini nereden aldığını her gün
sormaktan sıkıldım, bir blog açıp yaz-
sana!” demesiyle başladı. Ne yazacağımı
hiç bilmeden, aynanın karşına geçip, ilk
fotoğramı çekerek başladı her şey. Tam
zamanlı, hatta ekstra bol mesaili bir işim
olduğu için, fotoğrafları iş arkadaşlarım-
la beraber öğle yemeği aralarında çeki-
yorduk. İşe gidip gelirken yolda post
hazırladığımı hatırlıyorum hep. Adım
adım, yavaş yavaş, Facebook’un da o za-
manlar hızla hayatımıza girmesiyle bü-
yümeye başladı blog. 2010 yılında Blog
Ödülleri’nde dereceye girdi. 2011 yılı-
nın sonunda istifa edene dek, blogu hep
güncel tutmaya çalıştım. Lansmanlara,
davetlere işim nedeniyle çok katılamı-
yordum ama severek yaptığım bir şeye
dört elle sarıldım, hiç bırakmadım. Bu
zaman zarfında, bunu daha kapsamlı ve
full time bir işe dönüştürerek bir sonraki
adımı atabileceğimi düşündüm ve 2012
Ocak ayı itibariyle artık sadece offnegiy-
sem.com için çalışıyordum.
Düzenli maaşı olan, sigortası olan bir işi
bırakıp bir maceraya atıldığımı düşünen
çok kişi oldu. İlk senesi benim için de
zordu. Benimle iletişime geçen markala-
ra tam olarak ne yaptığımı, neden bana
bir ürün gönderdiklerinde, onu hemen