davranışlar görülebilir. Bu davranışlar
insan-köpek ilişkisini pek etkilemediği
için genellikle sahipler tarafından fark
edilmez. Köpekte görülen agresif davra-
nışlar ve anksiyete (gerginlik) dışardan
daha gözlemlenebilir olduğu için sahip-
leri tarafından fark edilmesi diğerleri-
ne oranla daha kolaydır. Kedilerde ise;
kumaş emme, parmak emme, tuvaletini
kabının dışına yapma. Kedilerde veya
köpeklerde dürtü kontrol eksiklikleri de
sık görülen bozukluklardan. Bu sınıfa
giren kedi ya da köpek ısırırken karşıda-
ki acı verdiğini unutuyor, dişleri kaşın-
dığı için her şeyi kemiriyor.
Psikolojik sorunlar için doktora baş-
vururken dikkat edilmesi gereken çok
önemli bir unsur var: Evcil hayvanımız-
da gördüğümüz problem onun problemi
mi yoksa bizim problemimiz mi? Bazı
insanlar dünyamızı hayvanlarla paylaştı-
ğımızı unuttuğu gibi bazıları da insanlar
ile hayvanların aynı olmadığını unutu-
yor. Bir köpeği ya da kediyi hatta başka
hayvanları da insanlaştırmaya çalışmak,
günlük monoton hayat düzenimize uy-
durmaya çalışmak yanlış ve imkânsızdır.
Tabii ki evcilleştirirken bir takım şeylere
uymasını sağlıyoruz, onlar da uyum sağ-
lamaya çalışıyor. Ama bazen insanların
hayvanlardan bekledikleri şeyler abartılı
olabiliyor. Hayvan için tamamen doğal
ve normal olan bir davranış insanlar için
öyle olmayabiliyor. Bunu anlamamak da
evcil hayvanınızla aranızda ciddi prob-
lemler olmasına neden olabilir. Örneğin
bir bekçi olarak yetiştirilen köpeği eve
tıkarsanız havlayacaktır. Bunu psikolojik
bir problem olarak nitelendirmek yanlış
olur. Hayvanın doğasına aykırı bir durum
vardır ortada. Yani hayvanın davranışının
normal olup olmadığı nitelendirilirken
bu gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
Bu problemlerin bazıları evde uygulana-
bilecek eğitim yöntemleri ile çözülebilir.
Fakat bazıları için uzmanlar tarafından
daha ciddi tedaviler uygulanması gerek-
lidir. Nasıl bir tedavi yöntemi uygulana-
cağına hekim karar verir. Veteriner he-
kim, gereken medikal tedaviyi yapacak,
medikal tedaviyle beraber veya tedavi-
siz, eğitim yöntemlerinin uygulanması
gerekiyorsa güvendiği bir eğitimciye,
psikolojik bir problem için gerekli gö-
rüyorsa Veteriner Fakültesi’nde bulunan
Psikolojik Danışma ve Tedavi Birimi’ne
havale edecektir. Davranış tedavisinin
Evcil
hayvanımızda
gördüğümüz
problem onun
problemi mi
yoksa bizim
problemimiz
mi?
hedefi, zorlu problemleri çözmektir.
“Bilhassa kaygı bozuklukları bir an evvel
tedavi edilmeli. Aksi takdirde takıntı-
lı davranışlara yol açabiliyor. Daha çok
kaygı giderici ilaçlar kullanıyoruz hay-
vanlarda. İnsanlarda kullandığımız ilaç-
ların aynını kullanabiliyoruz. Beyindeki
seretonin, dopamin, adrenalin seviyeleri
hayvanlarda da tıpkı insan beynindeki
gibi çalışıyor. Diğer yandan köpeklere
formüle edilmiş ilaçların sayısı çok az.
Bu nedenle var olan ilaçların dışındaki
psikolojik ilaçları normal eczanelerden
sağlıyoruz.” diyor ülkemizin tek hayvan
psikoloğu Prof. Dr. Tamer Dodurka.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki,
hayvanların da bir psikolojisi vardır.
Zaten düşünen ve buna göre hareket
eden bir canlının psikolojisi olmaması
beklenemez. Hayvanların psikolojisi as-
lında insan psikolojisine çok benziyor.
Yukarıda da belirttiğim gibi hayvanların
psikolojisi insanların psikolojisinin ev-
rilmemiş halidir diyebiliriz. İnsan psiko-
lojisinin yaşamda ne kadar önemi varsa
hayvanlarınki de aynı dozda önemli-
dir. İnsanın psikolojik tedaviye ihtiyacı
olduğu gibi hayvanın da vardır ve bu
önemsenmelidir. Lütfen hayvanlarınızın
temel ihtiyaçlarıyla birlikte psikolojileri-
ni es geçmeyin. P
KAYNAKÇA
www.ensonhaber.com
www.eksisozluk.com
www.e-psikiyatri.com
www.psipsi.blogcu.com
29