G Güncel
Türkiye’de değişen
televizyon kültürü
Ülkemizde büyük bir pazar haline gelen dizi sektörü son yıllarda büyük
değişimler yaşıyor.
Mehmet Can Yıldız
[email protected]
H
74
er gün önüne geçip izlediğimiz
televizyonun geçmiş yıllardaki
hali yani “Pay-TV” (Digitürk,
D-smart, Netflix vs.) veya kablolu yayın-
lar öncesi televizyonun bir ölçeği vardı.
Hem dünyada hem de Türkiye’de tele-
vizyonun ilk çıktığı dönemlerde önemli
olan programların kalitesinden ve içerik
zenginliğinden ziyade seyirci kitlesinin
büyüklüğüydü. 1980’lerde televizyon,
halkın her kesimine, her yaş kitlesine
hitap edebiliyordu. Çok konuşuyordu
fakat boş konuşuyordu. Daha doğrusu
konuşamıyordu. Tek bir seyirci, tek bir
demografi, her yaş kitlesinden ve zevk-
lerden oluşan bir topluluk olunca içerik
kaçınılmaz bir şekilde düzleşip banal-
leşiyordu. 80’ler televizyonuna berbat-
tı diyemeyiz ama kesinlikle saatlerce
önünde kalabileceğin, uğruna sınavına
çalışmayacağın, düşünme tarzını, hayata
bakış açını değiştirebilecek öğeleri ba-
rındırmıyordu.
Günümüz televizyonuna bakacak olur-
sak, önceki dönemlere göre hızlı bir
değişimi görebiliriz. 2000’li yılların ba-
şından beri günlük
hayatımıza
giren
cep telefonları ile
internet ve taşına-
bilir
bilgisayarlar
televizyona televiz-
yonsuz ulaşmamızı
sağlıyorlar. İnternet
sayesinde dünyanın
herhangi bir yerinde
çekilen herhangi bir
diziye ulaşım gayet
kolay bir hale geldi.
Eski
televizyon
izleyicilerinin bakış
açısı bu nedenle
Çok
konuşuyordu
fakat boş
konuşuyordu.
Daha doğrusu
konuşamıyordu.
farklılaştı. Artık toplu bir kitleye hitap
eden programlardan ziyade daha birey-
sel konulara hitap edecek programları
görür olduk. Yeni izleyici kitlesinin aynı
anda birden fazla dizi takip eden, hızlı
tüketen, programın içeriğine müdahale
edebilen, hatta içerik üreterek yaratıcı
kaynağa dönüşen kullanıcılara evirildi-
ğini de göz ardı edemeyiz. Bu farklılaşan
arz da doğal olarak sektörsel büyümeye
nenden oldu.
Düşünülenin aksine ülkemizde kendine
güçlü bir yer edinen yabancı dizi sektö-
rü yerli dizi pazarına hala yakınlaşama-
dı. RTÜK tarafından televizyon izleme
alışkanlıklarına yönelik yapılan düzenli
kamuoyu yoklamalarında TV izleyenler
arasında yerli dizileri takip edenlerin
yüzdesinde düzenli bir artış gözlemle-
yebiliriz. Bu eğilimde televizyon kanal-
larının büyüyen ve farklılaşan dizi yapı-
sının önemli etkisinin olduğu bariz. Son
üç dört yıl içerisinde yerli diziler diğer
program kategorileri arasında daha bas-
kın hale geldi ve bu durum birbirleriyle
rekabet etmekte olan tüm önde gelen
TV kanallarında gözlenen bir trende
dönüştü. Yurtdışında çekilen kaliteli ya-
pımların ülkemizde izlenmesi daha önce
gördüğümüz gibi ters bir tepki yarattı
ve yapımcılar dizileri kalitelileştirerek
standardı yükseltip daha fazla izleyici
kazanmayı başardı.
Televizyon kanallarının dizilere har-
cadıkları paralar yavaş yavaş Ameri-
kan standartlarına yetişmeye başlıyor.
Forbes Türkiye dergisinin analizlerine
göre bir sene boyunca Kanal D 15 dizi
yayımlayarak 170
milyon lira para
harcadı. Kanal D’nin
ardından gelen Fox
TV 10 dizi ile 140
milyon tl’lik har-
cama yaptı. TRT
1, yükselişe geçtiği
bu senelerde sezon
boyunca 14 dizi ya-
yımlayarak 120 mil-
yon liralık ödeme
yaptı.
Yerli dizi sektörü
ülkemizdeki büyük
piyasalardan biri ha-