Perspective Perspective31-email | Page 45

dır. Sonra da Kayseri sokaklarına dö- külüp kimi kırtasiyeci dükkânlarını kitap da sattıkları için yıkıp kırarlar. O sırada, geceleri pavyonda çalışan bir konsomatris, kaldığı otelinden şöyle bir çıkmıştır kaldırıma. Ülkücü- ler o konsomatrisi hemen kıskıvrak yakalarlar ve ibret-i âlem için orada, çırılçıplak soymak isterler. Konso- matris yalvarır: ‘Abiler beni öldürün ama bana bunu yapmayın!’” Totaliter devletler her zaman dü- şünceden ve kitaptan korkmuşlar- dır. Sivas katliamını işaret edip o zamana kadar kitapları, 1993’te ise şairleri hem de alkışlarak yaktıkla- rını söyleyerek “devlet biz insanlara kamburdur” ifadesini desteklemiştir. En ünlü şiirlerinden biri olan Meçhul Öğrenci Anıtı’ndaki “Devlet dersinde öldürülmüştür” dizesinin gizi soruldu- ğunda ise İnsaf Ana’nın hikâyesini anla- tıyor. Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi’nde bir zamanların öğrenci liderlerinden olan Battal Mehetoğlu po- lisçe öldürülmüş. Cenazesinde Battal’ın annesi İnsaf Ana’ya birisi neler hissetti- ğini sormuş ve şu cevabı almış: “Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler.” Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında Bir tenefüs daha yaşasaydı Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür Devlet dersinde öldürülmüştür Bir gece, gecenin bir vaktinde pırıl pırıl güneşli Türkmen kocası dediği “bizim Yunus”un Divan’ını okurken bir şiire rastlamış: Marmara’nın intiharının sebebi olarak “dünyanın arka bahçesini görmüş olmasını” gösteriyor. “Çünkü” diyor, “orayı görürseniz renkler solar!”. Kul padişahsız olmaz Padişah kulsuz değil Ama kim bileydi Halk aytmasa yort savul! Toplu şiir kitabına ismini veren Yort Savul şiirinin başlangıç noktası Yunus Emre’dir. “Yort Savul yalnız padişahlar için söylenir. Benim şiirimde ise bir pa- dişah ‘üç ağır yıldız’ oldu; Deniz, Yusuf ve Hüseyin. Yani Erzurum, Boğazlıyan ve Sarız.” Nerede kalmıştık? Tarihe ağarken üç yıldız Sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk Bir söyleşisinde Ece’nin çok sevdi- ği Nilgün Marmara’dan söz açarlar. Marmara’nın intiharının sebebi ola- rak “dünyanın arka bahçesini görmüş olmasını” gösteriyor. “Çünkü” diyor, “orayı görürseniz renkler solar!”. “Siz gördünüz mü?” diye soruyorlar, konu- yu değiştiriyor. Dünyanın arka bah- çesini görmüş müdür bilmiyorum ama hayatının önemli bölümünü hastalıklarla uğraşarak geçirmiş ve ölümüne bu hastalıkları sebep ol- muştur. Hükümet şairi değildi, kitle partisi şairi değildi, ropdöşambrlı şair hiç değildi. Ece Ayhan’ın krallığı yok- tu, zaman zaman giyecek pantalo- nu bile yoktu. Aksi ve küfürbaz bir adamdı. Pek sevilmezdi. Ama Ece Ayhan şiiri; aykırı şiirdi, kara şiirdi, sivil şiirdi, sıkı şiirdi, şiirde kalma- yan şiirdi, yalınayak şiirdi, erkek emzirirdi, denizlere dökülürdü. En son İzmir’de bir huzurevinde görül- müş. Eceabat’a defnedilmiş. Sonunda bir mülkiyeti olmuş. “Bir dahaki gelişte dünyaya, nehir yollarından döneceğiz” P KAYNAK Aynalı Denemeler – Ece Ayhan Başıbozu k Günceler – Ece Ayhan Sivil Denemeler Kara – Ece Ayhan Hay Hak! Söyleşiler – Ece Ayhan Ece Ayhan Çağlar Anlatıyor – Ece Ayhan - Hazırlayan: Eren Barış http://epigraf.fisek.com.tr/index. php?num=974 43