Perspective ekibi olarak Fahri Gediz’ den yemek yerken keyif alabilmeyi dinledik.

68

Perspective: Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri mezunusunuz. Ama dünya tatlarının peşinden koşuyorsunuz. Neden?

Fahri Gediz: Üniversite yıllarımda ben de hepiniz gibi yurt odalarında Anadolu’ dan

“ En iyi damak kendi damağınızdır.”

gelmiş mercimek köftesi, soğuk pizza kemiriyordum ve ucuz şaraplar içiyordum, çok da seviyordum. Üniversitenin son yıllarına doğru“ Yemekle ilgili daha özel yerlere gideyim.” diye düşünmeye başladım. Yaklaşık 2009 yılından beri amatör

olarak sık sık gezmeye çalışıyorum. Bir yandan otomotiv sektöründe çalışıyorum. 2013 yılında Instagram ile tanıştım. Instagram’ da yemeklerle ilgili yazan bazı hesaplarla karşılaştım ve benim gibi yemeğe ilgisi olan biri olarak çok ilgimi çekti. Bu hesapları okumaya ve önerdikleri yerlere gitmeye başladım. Çok şaşaa ile önerilen yerlerin, içkilerin, yemeklerin aslında doğru yerler ve yiyecekler olmadığını fark ettim ve bu işte bir yanlışlık olduğunu düşünmeye başladım. Ben de yazmaya başlayayım dedim.

P: Kurallarınız var mı?

F. G: Elbette, bu işe başlarken kendime koyduğum ilk kuralım kesinlikle gittiğim restoranlara adımı vermeyecektim. Rezervasyonlarımı başka adlarla yapıyorum. Restoranlara gittiğimizde çoğu zaman tanımıyorlar beni, kim olduğumu bilmiyorlar. Bu benim için çok büyük bir avantaj. İkincisi hiçbir zaman davetleri kabul etmiyorum. Davetli olarak gittiğim bir restoranı eleştirmek benim karakterimde yok. Önünüze en iyilerini sunacak ve siz‘’ Burası çok kötü.’’ diyeceksiniz. Bu yüzden kesinlikle davetlere katılmıyorum. Benim sevdiğim şey tedbirsiz yakalamak. Çünkü siz bir müşterisiniz ve siz gittiğinizde nasıl bir hizmet görüyorsanız ben de o hizmeti görmek ve o hizmeti değerlendirmek istiyorum. Restoranların davetlisi olarak yemek yemeye giden bloggerlar ve paylaşımları benim bir savaş açmama sebep oldu. Normalde kendi başıma restoranları yazarken bir anda kendimi halk kahramanı gibi“ Belli bir değerlendirme aşamasına geleyim ve daha sert yazayım.” diye düşünmeye başladım. Eleştiri sadece kötü olmaz, iyi eleştiriler de var benim yazılarımda. Eleştirilerimi restoranlara eksiklerini göstermek için yapıyorum. Çünkü hepsinde bir

Fotoğraflar: Asena MODANLI