D Dosya
AVRUPA’DA SOKAKLARIN SANATI
“Bazı insanların grafitinin bencillik, barbarlık ve vandalizmden ibaret oluğunu düşünmelerine çok gül-
üyorum. Üzerine düşünülmüş sokak sanatı tıpkı başarılı bir kurgu gibidir – hepimizin adına konuşur,
hepimiz görelim diye…” Carla H. Krueger
Eren Kürklü
[email protected]
N
e zaman ki Avrupa’nın
sokaklarında gezinsem,
kaybolmuş ve âdeta bir
rüyadaymış gibi hisse-
derim. Aklınıza gelebi-
lecek her şeyi içlerinde
barındıran bu sokaklar zannedersiniz ki
tamamen bir karışıklık, bir uyumsuzluk
orkestrası. İnsanları, tarihi, müziği, ilkba-
har kokusu veya çöp toplama saati, yaz
yağmuru veya sonbahar esintisi… Ve son
olarak da sanatı ve sanatçıları…
34
Sokak sanatçısı dediğimizde çoğumuzun
aklına ilk gelecek isim az çok bellidir as-
lında: Banksy. Adını elbet duymuşuzdur.
Belki Avrupa sokaklarında bir eserini gör-
me şansımız olmuştur, belki 2016 yılında
İstanbul’da yapılan “The Art of Banksy”
sergisine bir girip çıkmışızdır, belki de sa-
dece internetten takip etmek bize yetiyor-
dur. Bristol’da doğan İngiliz asıllı Banksy,
hem bir sokak sanatçısı, hem politik akti-
vist, hem de film yönetmeni. Eserlerinde
kara mizah ile grafitiyi birleştiren Banksy,
hepsinin arkasında siyasi veya sosyal yo-
rumlarını yansıtıyor. Banksy amatör bir
sanatçı olarak ilk kez 1990’da, iki yakın
arkadaşıyla grafitiye başlıyor. Banksy;
şimdiki Massive Attack grubunun üye-
si, eski sokak sanatçısı Robert Del Naja,
nam-ı diğer 3D’den etkilendiğini ve ken-
disine ilham kaynağı olduğunu söylüyor.
Banksy, bu işe başladığından beri anonim
kalmak için uğraşmış ve kimliğini hiç
açıklamamıştır. Çeşitli fikirler öne sürülse
bile, biz hâlâ Banksy’nin kim olduğunu
bilmiyoruz. Bunun yanı sıra, aynı zaman-
da eserlerini de nasıl, hangi teknikleri
kullanarak yaptığı da hâlâ bir bilinmez.
Ancak öncelikle elle bir şablonla desen
çizdiğine, sonrasında bu şablonu duvara
yapıştırarak içini boyadığına inanılıyor.
Wall and Piece isimli kitabında, grafiti-
ye ilk başladığında çok yavaş olduğunu,
her seferinde ya yakalandığını ya da bir
oturuşta tamamlayamadığını anlatıyor.
Düşünsenize, dünyanın en tanınan sokak
sanatçısı sizsiniz, ama kimse sizin kim ol-
duğunuzu bilmiyor…
Banksy dışında Avrupa’da pek çok sokak
sanatçısı bulunmakta. Ben bu sanatçılar-
dan birini geçen sene Paris’te keşfettim.
Bir gün her zamanki gibi, apar topar bir
yere yetişmeye çalışıyordum. Hızlı adım-
larımı atarken de düz önüme bakıp yü-
rür, içinde bulunduğum şehrin güzelliği-
ne bir durup bakmazdım. Ancak nedense
aniden yukarı bakmaya karar verdim ve
bir binanın duvarına takılmış bir bisik-
let gördüm. Bir binanın duvarına monte
edilmiş yarım bir bisiklet düşünün. Tabii
ki ne ile karşılaştığımı anlamadım, son-
rasında “Paris duvar bisiklet” şeklinde
araştırmamı yaptım. Öğrendim ki Fransa
sokaklarında duvarlara asılan tek bisiklet
parçası benim gördüğüm değilmiş. Ak-
sine, bu bisikletler çeşitli Fransız şehir-
lerinde karşıma çıkabilirmiş. Duvarlara
bisiklet inşa etme fikri, sokak sanatıyla
2011 yılında tanışan Montepellier’li bir
sanatçıdan çıkıyor. Çoğu sokak sanat-
çısı gibi anonim kalmayı tercih eden
bu gizemlinin lakabı “Monsieur BMX”.
Hikâyesine öncelikle Montpellier’nin so-
Bir binanın
duvarına
monte
edilmiş
yarım bir
bisiklet
düşünün.
kaklarına grafitiler yaparak başlayan bu
sanatçı, sanatına devam etmek için “ilk
aşkına” dönmeyi tercih etmiş ve dolayı-
sıyla sanat ile BMX (Bicycle Motocross)
yarışını birleştirmeyi amaçlamış. BMX as-
lında bir spor dalıdır ve yarışları, özel di-
zayn edilmiş bisikletler ile toprak zemin
veya özel zeminlerde çeşitli hareketlerin
yapılmasını amaçlamıştır. Bu kararı ver-
diğinden beri sanatçımız eski ve atılmış
BMX bisikletlerini toplayarak bunları