Perspective Perspective 35 | Page 24

p e r- dede ortaya çıkan Godzilla, Japonya’nın yaşadıklarının bir metaforuydu. 50 yıl süren seri boyunca filmlerin alt metin- lerinde, insanın doğaya yaptıkları ve bunun sonucunda ortaya çıkan kötü sonuçlardan -Godzilla’yla temsil edi- len- en çok etkilenecek olanın yine “insanlık” olduğu anlatılmak isten- miştir. 22 Serinin kronolojisine bakacak olur- sak, uzun bir film listesinin bizi bek- lediğini görüyoruz. 1954 yılında, Toho Stüdyoları’nın yapımcılığında, Japon yönetmen Ishiro Honda yönetmen- liğinde çekilen “Gojira” adlı filmle Japonya, Godzilla ile tanıştı. Bu film- de nükleer testler sonucu uyanarak denizden çıkan Godzilla, dinozora benzer dokulu vücudu ve nükleer ne- fesiyle gemileri ve hatta adaları batıra- rak Tokyo’ya doğru ilerleyip insanlarla savaşıyordu. 1 milyon dolar bütçeyle çekilen film, 37 milyon dolar hasılat yaptı. Canavarın okyanusun diğer ta- rafında tanıtılması içinse Amerikalı oyuncuların yer aldığı alternatif bir versiyon çekildi ve “Godzilla: King of the Monsters!” adıyla gösterime gire- rek 9.6 milyon seyirci çekti. Dönemin teknolojik şartlarından dolayı film si- yah beyazdı ancak o zamana kadar hiç kullanılmamış bazı tekniklerin kulla- nılması, seyircilerin filme oldukça fazla ilgi göstermesine sebep oldu. Özellikle stop motion tekniği, daha önce hiçbir filmde kullanılmamıştı. Gojira’yı ağır ve hareket kabiliyetini oldukça kısıt- layan lateks bir kostüm giyen birinin canlandırmasının, canavara verdiği hantallık dışında her şey o dönem için izleyicilere kusursuz gözüküyordu ve böylelikle Japonya’da doğan Godzilla, atom bombasının yaralarının sarılma- sında önemli bir rol oynamak üzere film sektörüne giriş yapmış oldu. 1954’ten sonraki filmler ilk filmin ba- şarısını yakalayamasa da o tarihten iti- baren Godzilla sadece Japon kültürün- de değil, tüm dünyada yeni bir ikon olarak karikatürlerden video oyunla- rına, romanlardan televizyon şovları- na kadar birçok mecrada kendine yer 1954 yapımı filmde 50 met- re uzunluğun- da olan Godzil- la, 2014 yapımı Hollywood ver- siyonunda 108 metre uzun- luğa ve 90 bin ton ağırlığa ulaştı. buldu. 1955’te çekilen ve pek de başarılı olamayan ikinci Godzilla’nın(Godzilla Raids Again) ardından seriye yedi yıl ara verildi ve 1962’de Godzilla renkli versiyonuyla beyaz perdeye geri dön- dü. Bu süreçte gelişen teknikler saye- sinde Godzilla’nın hareket kabiliyeti de arttı. 1954 ve 1955 yıllarında çekilen iki filmde insanlarla savaşan Godzilla, 1962’deki filmde okyanus ötesinde viz- yona girişinden beri kıyaslandığı King Kong ile savaştı (King Kong vs. Godzil- la). Bu filmden itibaren Japonlarca çeki- len tüm filmlerde, Godzilla mutantlarla savaştı ancak istenen başarı sağlanılama- dı ve 1975 yılında vizyona giren “Terror of Mechagodzilla”’nın ardından seriye tekrar ara verildi. Bu sefer ara dokuz yıl sürdü ve yine Toho Stüdyoları’nda 1984 yılında çekilen “The Return of Godzilla” vizyona girdi- ğinde, Godzilla artık beklenen gerçeklik ve hareket kabiliyetine kavuşmuştu. Art arda gelen filmlerle, seri bu kez 1995’e kadar devam etti. Buraya kadarki kısmın son filmi olan 1995 yapımı “Godzilla vs. Destoroyah” filminde, Godzilla eriye- rek öldü ancak 1993’teki filmde ortaya çıkan Godzilla junior ile seri 1999’da “Godzilla 2000” ile yeniden devam etti. 1999’dan 2004’e kadar süren seride Godzilla yine mutant cana- varlar ile savaştı ve 2004’te “Godzil- la: Final Wars” ile seri, başlangıcının 50.yılında sona erdi. Bu süreçte atom bombası, nükleer saldırılar, radyasyonun zararları gibi alt metinlerle beslenerek Japonya için tarihinin, acılarının ve anılarının beyaz perdeye tezahürü olan God- zilla, Japon kültüründe kapladığı yerin ve taşıdığı misyonun yanı sıra, Holywood’da da kendine yer bulmayı başardı ve ününü tüm dünyaya yaydı. Japonya’da alevlenen bu cana- var efsanesine kayıtsız kalamayan Hollywood’un, Godzilla serisine de- yim yerindeyse ilk el atışı 1998’de oldu ve filmin yönetmenliği 1996’da yönettiği The Independance Day (Ba- ğımsızlık Günü) ile tanınıp büyük öv- güler alan Roland Emmerich’e emanet edildi. Ancak işler pek de tahmin edil- diği gibi gitmedi ve Hollywood usulü Godzilla vizyona girdiğinde başarının çok uzağında, hatta bir fiyasko ola- rak değerlendirildi. Ishiro Honda’nın 1954’te çektiği ilk filmin (Godzilla: The King of The Monsters) bir uyar- laması olan 1998 yapımı Hollywood Godzilla’sı, Godzilla’nın orijinaline benzemeyen yeni dış görünüşü ve militarist yaklaşımıyla beklentileri karşılayamayarak bir gişe hezimeti yaşadı. Bu hezimetin ardından God- zilla defterini uzun süre kapalı tutan Hollywood, 2014’te, Japonların seriyi bitirmesinden 10 yıl sonra, yeni bir Godzilla ortaya çıkardı. Sütten ağzı yanan Hollywood, bu kez daha tem- kinliydi ve 2014 yapımı Godzilla’da 2010’da “Monsters” ile yakaladığı başarıyla övülen Gareth Edwards yö- netmen koltuğuna oturduğunda bu defa orjinline sadık kalınarak, Warner Bros stüdyolarında daha etkileyici bir Godzilla yaratıldı. 1954 yapımı film-